GERÇEK DERS “HAYAT”
“Hayattan ders almak” deyimini bilmeyeniniz yoktur. Deyimin ifade ettikleri ve hissettirdikleri öylesine derindir ki, bu derinlikten milyonlarca konu, hikaye çıkartabiliriz. Yeter ki o derinliğe doğru usulca uzanalım… Yaşanılan bir olaydan veya durumdan tecrübe kazanmak, ibret almaksa hayattan ders almak, o zaman şu sonuca varabiliyoruz: “ İnsanlar problemlerle başa çıkmayı öğrendikçe, mücadele ettikçe hayattan ders alırlar. Aynı şekilde etraflarında olan biteni gözlemleyip diğer insanların yaşadıklarından da kendilerine dair dersler çıkarabilmek çok mühimdir. Bazı insanlar hayattan edindikleri dersleri ilke, yöntem haline getirirler ve böylelikle daha az yanlışa, mutsuzluğa düşerler. Bazılarıysa maalesef bunu başarmaz ve darlıktan kurtulamazlar.”
“Bilge adam hatalarından ders çıkarandır. Ama daha bilge adam ise başkalarının da hatalarından ders çıkarabilendir.”
İnişlerin, çıkışların, taşlı çakıllı, sapa yolların, karanlık darboğazların olduğu kadar aydınlık, ferah, kolay, huzurlu yollarında olduğu hayatta her daim planlı programlı ilerlemek mümkün değildir. An gelir planlarımız yerini bulur, an gelir her şey kontrolden çıkar ve biz olan bitene bir seyirci edasıyla adeta bakakalırız. Böyle zamanlarda mantık dediğimiz şey avucumuzun içinde ufalanır gider. Yapılacak tek şey kalbin sesini dinlemek ve teslimiyeti yaşamaktır.
“Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden iyi olmayacağını? (Şems-i Tebrizi)”
Asla “asla” dememenin dersini de verir hayat. Yapmam dediklerimiz yaparız. Asla olmaz dediklerimizi oluverir. Mümkün değil dediklerimiz mümkün hale gelir. Dikkat etmeliyiz ağzımızdan çıkacak ya da düşünebileceğimiz aslalarla başlayan her büyük söz gün olur karşımıza duvar gibi çıkar. Söylediklerimize pişman mı olacağız? (Kesinlikle pişman olacağız) Yaşadığımız şeye de pişman mı olacağız? (Buna da kesinlikle pişman olacağız.) Bu pişmanlıkları yaşamamak için aslalarımız olmasın. Öyle ki; konuşmayı bir daha asla düşünmediğiniz kişilerle bir dilim ekmeği paylaşır hale gelebilirsiniz, asla o dosttan düşman olmaz dediklerinizde düşmanınızcasına bir dilim ekmeği sizden sakınır hale gelebilir.
“Büyük konuştuğu yerden imtihan olurmuş insanoğlu. Asla, dediğimiz ne varsa kapının ardındaymış meğerse.”
Bir danışanım anlatmıştı. Nişanlısını çalıştığı iş yerinde ki müdürleriyle tanıştırmış. Bu tanıştırma esnasında adam resmen müdürler tarafından mal mülk sorgulamasına çekilmiş. Evin var mı? (Yok). Araban var mı? (Yok)… Dönüp kıza olmaz böyle bu adamın nesi var demişler? O da en naif haliyle: “Onlara ihtiyacım yok onun yüreği yeter bana, sevgimiz, saygımız oldukça gün gelir her şey yerini bulur demiş”. Evet, gün gelmiş bizim çiftimiz evlenmiş, sevgi ve saygılarını hiç eksiltmemişler. Sahip oldukları güzelliklerle maddi anlamda hiç de azımsanmayacak varlıklara sahip olmuşlar. Onların sevgilerine tepeden bakan ve maddi imkansızlıklarını küçümseyen kişiler şimdi ne yaparlar, ne hissiyattalar bilemem ama bildiğim şu ki; “Yerlere göklere sığdırılamayan variyetli insanlar bir gün sahip oldukları varlıklarını kaybedebilirler ve bu varlıkları için onların etraflarında olanlar da kaybedilenlerden ötürü hemencecik onların dünyalarından giderler. O bir zamanlar variyetli olan kişilerde yapayalnız kalıverir. Çünkü gerçek sevgiyi yaşayan olamamışlardır, sevilen kendileri değildir, maalesef paralarıdır. Bu olayda ki gibi varlıklı olmadıkları için hakir görülenlerse çok kıymetli sevgiye sahip olduklarından hayatta kazanan tarafta olurlar.” Onun için her şey bizim gördüğümüz ya da düşündüğümüz gibi olmayabilir. İnsanların seçimlerini, değerlerini, sahip olduklarını yargılamamak gerekir. Herkesin hayatı birbirinden farklıdır. Unutulmamalıdır ki; her şey bizim için, gün olur neler yaşanır bilinmez…
Karşındakini yargılamadan önce bir süre onun ayakkabılarıyla yürü. (Kızılderili atasözü)
Hayattan alınan derslerle her bir insanın doğrudan veya dolaylı olarak dünyayı değiştirebilme gücü vardır. Kendi hayatınızı değiştirdiğinizde doğrudan veya dolaylı olarak dünyayı da değiştirmiş olursunuz. Kendi hayatınızı veya etrafınızdaki insanların hayatını değiştirdiğinizde dünyayı değiştirmişsiniz demektir. Yaptığınız küçük şeylerin dünyada büyük etkileri olabilir. En çok da adı küçük ama gücü büyük “sevgiyi” yayın tüm benliğinize. Siz sevgiyle yoğrulun ki, sizde ki sevgi de tüm dünyaya nüfus etsin… Olayların geçici ama çıkaracağınız hayat derslerinin etkileri keşfetmenizi yürekten diliyorum.