“ZOR ZAMANLAR İÇİN İNSAN KALMA REHBERİ”

Sevgili okuyucularım, bu ayki kitap paylaşımımı İspanyol bir Cizvit ve Barok nesir yazarı ve filozof olan Baltasar Gracian’in bir eseri ile yapmak istedim. Bugün, Gracian’in “Zor Zamanlar İçin İnsan Kalma Rehberi” adlı kitabından bir bölümü sizinle paylaşacağım. Yazar kitabında bu yönde bilge ve sağduyulu olmayı anlatmıştır.

İnsan olmanın ne demek olduğunu hepimiz aşağı yukarı kendi bilgeliğimiz ile biliriz. Fakat bunun “İnsanım.” demek ile olmayacağını da biliriz. Çünkü insan olmak için çok emek vermek gerekiyor. Aynı şekilde “Bilgeyim.” demekle de bilge olunmuyor. Önemli olan yaptığımız davranıştır. Bilgeliğe giden yol en başta insanın iç huzuru ve iç mutluluğu ile başlar. Bir insan tam anlamı ile iç huzuru ve iç mutluluğu, herhangi bir şarta bağlı olmadan bulmuş ise zaten bilge olma yoluna girmiştir. Bilgelik hiç ihtiyacı olmadan bütün canlılara ve cansızlara sevgi vermektir. Bilgelik egolarından tamamen arınmaktır.

Bazen hayatımıza ruhumuzu ve kalbimizi incitecek insanlar girer. Siz çiçek verirsiniz birine, bir bakarsınız o size taş atmış, kafanız yarılmış. Bu davranış karşısında sizin tutumunuz ne olacak? İşte burada önemli olan gerçekten insan olarak kalabilmektir. O kişi ile aynı terazide olmamaktır. Hiçbir şekilde o kişiye karşı içinizden olumsuz düşünce ve duygu geçirmemektir. Çünkü iyi olana insan olmak kolaydır. Fakat zor zamanlarda insan kalabilmek önemlidir.

Şimdi sevgili okuyucularım, Baltasar Gracian’in kitabından bir bölümünü sizinle paylaşıyorum.

“Adaletin Anka kuşu olun

Doğruluk peşindeki insan dürüstlüğe sıkı sıkıya tutunur. Dürüstlük sadece başka dudaklardan döküldüğünde övgüyle söz edilecek bir şeydir. Ancak iş uygulamaya geldiğinde kimse o kor ateşin içine uzanacak maşa olmak istemez. Bir şey konuşulurken kendisine çok sayıda taraftar toplar ancak iş uygulamaya gelince oyunun kuralı değişir.

Dürüstlük arkadaşlığa, yönetime hatta insanın kendi mücadele etmesidir. Bunun bedeli de çoğu zaman yalnızlıktır.

Yüce gönüllü düşünmek tüm yiğitçe davranışları etkiler. Böylece tüm karakteriniz nezaketin esintisinden nasibini alır. Bugün tüm insanlığın bilgisi, nasıl bilgece seçim yapacağını bilmesiyle eşdeğerdir.

Ruhun da kendine has atılganlığı vardır, bedenin sahip olduğu atılganlıktan farklıdır bu. Debdebeli bir ruhun nazik eylemleri kalbin daha zarif görünmesini sağlar. Ruhun gözleri iç güzelliğe, bedenin ki ise dış güzelliğe ilgi duyar. İç güzelliğin bilgelikten aldığı alkış, dış güzelliğin iyi zevkten aldığı alkıştan daha fazladır.

Ben nadir bir hediyeyim. Sadece yüksek ruhlu insanlarda bana yer vardır. Kaba bir kişi kendini ve kalbini yenilese de hiçbirinin kalbi beni ağırlamaya yetmez.

Benim eylem alanım cömertliktir, bu da büyük kalplerin zirvesidir. Hatalarınızı ilk itiraf eden siz olun böylece son sözü de siz söylemiş olursunuz. Bu kendini aşağılama değildir kahramanca bir cesarettir.

En büyükler ne nazik olmuştur, nazikler de hep kahraman…

Ah, keşke bakıp saçımıza başımıza çekidüzen verebildiğimiz gibi anlayışımız için de aynalar olsaydı… Anlayışımızı düzeltebileceğimiz aynalar vardır elbet, ya başka bir insanın anlayışında parlatmak gerekir onu ya da kendi anlayışımızın duru sularında yıkamak…

Ancak zordur bu, çarpıtılmaya, kırılmaya, karartılmaya teşnedir her an. İnsan insanın aynasıdır derler. Oysa yeterince temiz bir aynadan yansıyanı açıklıkla kabul edecek bir yürek de Anka kuşuna benzer. İsmi var kendi yoktur. İnsanın karanlığı da kendi gölgesidir. Jung böyle tarif ediyor. Ona göre gölge egonun ilkel yoldaşı, bilinçdışının kapı eşiğinin bekçisi… Gölgeyi fark etmek zordur, onun gözlerine bakabilmek için fazladan ahlaki bir çaba sarf etmeniz gerekir.

Nezaket insanın özünü ortaya seren bir kaza gibidir, yetenekten doğar ve en sıradan şeyde bile kendini gösterir. Düşüncede özgür olun, konuşurken is sağduyulu. Cesaret, cömertlik ve sadakat dünyadan silinse bile, insanoğlunun bu erdemleri sizin kalbinizde tekrar bulabilecek olmasıyla övünebilmelisiniz.

Kendi çıkarınız için başkasının batmasına izin vermeyin.”

Her şey gönlünüzce olsun!
Sevgi ve ışıkla kalın!..
Nurgül AYABAKAN
nurgul.ayabakan@gmail.com
Telif Hakkı©2021 Sevginin Işığı “Şifa”. Tüm Hakları Saklıdır.
Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://sevginin-isigi-sifa.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir.
 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir