Sevgili okuyucularım bugün sizlere İngiliz yazar Rudyard Kipling 1910 yılında, 12 yaşındaki oğlu John için yazmış olan şiiri sizlere paylaşıyorum.
İngiliz Yazar Rudyard Kipling (30 Aralık 1865 -18 Ocak 1936), İngiliz şair, roman ve hikaye yazarı. Altı yaşına geldiği zaman, Hindistan’ın ikliminin İngiliz çocuklarının sağlığına iyi gelmeyeceğini düşünen anne ve babası onu İngiltere’de yaşayan bir ailenin yanına gönderdi.
Küçük Kipling’in bu ailenin yanında geçirdiği altı yıl, bedensel ve zihinsel baskılarla doluydu. Sonunda gerçek anne ve babası onu bu eziyetli yaşamdan kurtarıp, Devon’daki bir yatılı okula gönderdi.
İlk tahsilini İngiltere’de yaptıktan sonra Hindistan’a döndü. Lahor’da gazeteciliğe başlayıp, genç yaşta yazıları ile kendini kabul ettirdi. 1889’da İngiltere’ye dönüp Londra’ya yerleşti. İngiliz dilini ustalıkla kullanması, Hindistan’daki hayatı yazılarında konu alması, romantizmle, realizmi birleştirmeyi başarması ona 1907 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazandırdı. İki kez şövalyelik ödülüne layık görüldüğü halde kabul etmedi.
Kipling çocuklar için birçok kitap yazdı. Tüm yazılarında hayata ve insanlara duyduğu bağlılık ve hayranlığı hissettirmeyi bildi. Yarattığı karakterler ve öyküleri sayesinde, insan yaşamının en derin öğelerini bir portre gibi betimlemeyi başardı.
“Cengel Kitabı” ilk kez 1894 yılında yayımlandı. Bir yıl sonra da öykünün devamı geldi. Bu kitaplar “Maugli” karakterini ve maceralarını günümüze değin en güzel şekilde taşıyan örnekler olarak kabul edilir.
Şiir ile sizlerle…
Çevrende herkes şaşırsa, bunu da senden bilse
sen aklı başında kalabilirsen eğer
herkes senden kuşku duyarken hem kuşkuya yer bırakır
hem kendine güvenebilirsen eğer
bekleyebilirsen usanmadan
yalanla karşılık vermezsen yalana
kendini evliya sanmadan
kin tutmayabilirsen kin tutana
düşlere kapılmadan düş kurabilir
yolunu saptırmadan düşünebilirsen eğer
ne kazandım diye sevinir
ne yıkıldım diye yerinir
ikisine de önem verebilirsen eğer
söylediğin doğruyu ve gerçeği büken düzenbaz
kandırabilir diye safları dert edinmezsen
ömür verdiğin işler bozulsa da yılmaz ve
yeniden koyulabilirsen işe
döküp ortaya varını yoğunu
bir yazı tura yitirsen bile
yitirdiklerini dolamaksızın diline
baştan tutabilirsen yolunu
Yüreğine, sinirine ‘dayan’ diyecek
direncinden başka bir şeyin kalmasa da
herkesin bırakıp gittiği noktaya
sen dayanabilirsen tek başına
herkesle düşüp kalkıp yine de erdemli kalabilirsen
unutmayabilirsen halkı krallarla gezsen de
dost da düşman da incitemezse seni
ne küçümser ne de büyültürsen çevreni
her saatin her dakikasına
emeğini katarsan alın terine
hakçasına bölüşürsen vicdanındaki adaleti
her şeyiyle dünya önüne serilir
korktuğun yerde el öpmez, hükümran olduğun yerde ezmezsen
oğlum adam oldun demektir
üstelik adam gibi adam.
Sevgi ve ışıkla..!
Nurgül AYABAKAN
nurgul.ayabakan@gmail.com
Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://sevginin-isigi-sifa.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir.