Sevgili okuyucularım, yine herkesin kendisi için dersler alacağı bilgelik hikâyemize geldi sıra. Bu ayki hikâyenin adı “Eflatun’a İki Soru”. Belki birçoğunuz daha önce okumuştur.
Çoğumuz hızla büyüyüp çocukluktan çıkmak istemişizdir. Bir an önce büyüyüp hayallerin peşinden gitmek ya da korumacı ailelerin sürekli “sen çocuksun” baskısından kurtulmaya çalışmak bu isteğin itici gücünü oluşturur genellikle. Büyüyünce de özümüzden uzaklaştığımızı fark eder ve o günleri özleriz.
Birçok insan para kazanmak için ego savaşı verir. Bu savaşın en büyük zararı yine kendisine vereceğini fark etmez. Hırs egonun bir ürünüdür; daha çok olsun, daha iyisi olsun diye sürekli savaşa zorlar. Bir arabası varken üst modeli için hırs yapar, bir evi varken ikincisi için, daha büyüğü için, daha lüksü için hırs yapar. Bu hırs gece gündüz çalışmayı, hayatın güzelliklerinden uzaklaşmayı gerektirir. Aslında her şeyin bir kararı var. Hırsın esiri olmadan dürüstlük ve sevgi ile yapılan işlerin kazancı her zaman bol ve bereketli olur. Unutulmamalı ki hayattaki en büyük zenginlik sağlıktır. Sağlığı bozan nedenlerden biri de hayatta hiçbir şeyden zevk almadan yaşamaktır ve parayı hayatında birinci sıraya koyanlar genellikle bu zevkten mahrum kalırlar.
Diğer yandan gelecek için endişe ve kaygıyla sürekli plan yaparak zihnini yoranlar da yaşamanın keyfine varamazlar. İçtiği çaydan bile zevk alamaz kaygılı insan, oturduğu evden, okuduğu kitaptan veya yediği yemekten. Sürekli gelecek endişesiyle yaşamak, insanı psikolojik olarak çok yorar.
Eflatun’un söylediği gibi kendinizi sevilmeye bırakın. Ama bunun için de kendiniz olmaktan çıkmayın. O sevsin, bu sevsin diye değil, sadece kendiniz olun. Başka kalıplara ve şekillere girmeye gerek yoktur. Kendinizi sever ve özünüzden uzaklaşmazsanız gerisi zaten gelir. Şimdi sizi hikâyemizle baş başa bırakıyorum.
EFLATUN’A İKİ SORU
Hiçbir zaman kahkaha ile güldüğü görülmemiş, toplumun kötülüklerinden ve nahoş hâllerinden kaçmayı kendine düstur edinmiş olan Eflatun’a iki soru sormuşlar.
Birinci soru şuymuş:
“İnsanoğlunun sizi en çok şaşırtan iki davranışı nedir?”
Eflatun tek tek sıralamış:
“Çocukluktan sıkılırlar ve büyümek için acele ederler. Ne var ki sonra çocukluklarını özlerler.
Para kazanmak için sağlıklarını yitirirler. Ama sağlıklarını geri almak için de para öderler.
Yarınlarından endişe ederken bugünü unuturlar. Sonuçta, ne bugünü, ne de yarını yaşarlar.
Hiç ölmeyecek gibi yaşarlar. Ancak hiç yaşamamış gibi ölürler…”
Sıra gelmiş ikinci soruya:
“Peki, sen ne öneriyorsun!”
Bilge yine sıralamış:
“Kimseye kendinizi sevdirmeye kalkmayın! Yapılması gereken tek şey, sadece kendinizi sevilmeye bırakmaktır.
Ve önemli olan; hayatta en çok şeye sahip olmak değil, en az şeye ihtiyaç duymaktır…”
Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://sevginin-isigi-sifa.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir.