Sevgili okuyucularım, 12 Kasım 2024 Salı günü insan ruhunu karanlığa düşüren duygu ve düşüncelerle ilgili yazdığım yazıma bugün kaldığım yerden devam ediyorum.
Hatırlayacağınız gibi ilk yazımda, içinde sevgi olmayan her şeyin karanlık olduğunu belirtmiş ve o karanlık duyguların yalan söylemek, değersizleştirmek ve emeği hiçe saymak, bencillik, ikiyüzlülük, şiddet, kıskançlık, sinsilik, kibir, alay etmek, öfkelenmek olduğunu ifade etmiş ve “Devam edeceğiz,” demiştim.
Tabii ki ruhu karanlığa sürükleyen duygu ve düşünceler bunlarla sınırlı değil. Öyleyse kaldığımız yerden diğer duyguları da incelemeye devam edelim.
11.İntikam: Size yaptığı yanlış davranış nedeniyle birine karşı içinizde kin ve nefret beslemek ve zamanı gelince o insana aynı şekilde davranarak mutsuz olmasını istemek, onun karanlığına ortak olmaktan başka bir şey değildir. O zaten yanlış davranarak karanlığa düşmüştür. Bile bile neden siz de o karanlığı isteyesiniz ki?
12.Kendi ile barışık olmamak: Kendini sevmeyen insan diğer bütün canlılara karşı da olumsuz düşünce ve duygular besler. Başkalarının hayatıyla ilgilenir, onların iyiliğini ve mutluluğunu istemez. Sürekli başkalarının dedikodusunu yapar. Bunların hepsi birer karanlıktır, insanı daha dibe çeker.
13.Otorite kurmak: Gücü ellerinde tutmak, merkezde olmak isteyen dominant karakterli insanlar, sizi yönetmeye çalışır, sürekli aklı vermeye kalkıp özgür düşünmenizi engellerler. Kendileri çok bildikleri için “Şunu yap, bunu yap,” diyerek sizi manipüle eder, sağlıklı karar vermenizin önüne geçer. Aynı zamanda alacağınız kararlara saygı göstermez. Arkadaş gruplarında, iş yerinde ve akrabalık ilişkilerinde böyle insanlara rastlarsınız. Farkında olmadıkları karanlıklarıyla negatif enerji yayarlar.
14.Ön yargı: Tartışmasız karanlık bir duygudur. Birisi hakkında soru sorup öğrenmek yerine varsayımlar üzerinden konuşmak ve davranmak ruha ağır bir yüktür.
15.Nezaketsiz konuşmalar: İnsan davranışlarından çok sözleriyle kırar başkalarını. Küçümseyici, alaycı sözler, sürekli emir kipi ile konuşmak, argo ve küfürlü konuşmak, lakap takmak insanı nezaketten uzaklaştırır. İçinde nezaket olmayan sözler ise karanlıktır.
16.Cimrilik: Cimrilik deyince aklınıza yalnızca maddiyat gelmesin. Tabii ki hayatında maddiyatı birinci sıraya koyan ve her şeyin değerini para ile ölçen insanlar vardır. Başkasının emeğini hiçe sayıp maddi karşılığını ödemez hatta bir bardak çayın bile hesabını yaparlar. Aç gözlüdürler, bir türlü doymak bilmezler. Ama bir de sevgide, iyilikte cimrilik yapanlar, paylaşmayı bilmeyenler var. İster maddi ister manevi olsun paylaşmasını bilmeyen, hep başkalarından almak isteyen insanın çoğalttığı tek şey karanlıktır.
17.Kontrolcülük: Kimi insan her şeyi kendi planlayıp hayatını kontrolünü elinde tutmak için çırpınır durur. Sürekli başkalarını kontrol eder. Kontrolcülüğün temelinde de korkular ve kaygılar vardır. Korku ve kaygı da negatif enerjidir, düşük frekanslıdır.
18.Bağımlı olmak: Aklınıza gelebilecek her türlü bağımlılık karanlıktır. İnsanlara, seyahatlere, spora, televizyona, sosyal medyaya, bilgisayar oyunlarına, telefon kullanımına, sigaraya, alkole, şans oyunlarına, cinselliğe, yemeğe, işe, ilaçlara, paraya vb.
19.Alınganlık: Bazen bir insanda farkındalık oluşması için iyi niyetle bir şey söylersiniz onu değiştirmek yerine alınganlık yapar ya da çok meşgul olduğunuz için arayamazsınız bilerek aramadığınızı düşünüp alınır. Çabuk gücenmek, iyilikle bile söylenen sözlerden alınmak aslında hassaslığın değil kaprisin göstergesi. Ruhu karanlığa düşüren duygulardan biri.
20.Affetmeme: Bunu çift taraflı düşünmek gerek. İnsan geçmişte yaşadığı olaylar nedeniyle kimi zaman başkalarını kimi zaman da kendimi affedemez. Ancak ister kendisini ister başkasını olsun affetmemek ve bunda ısrar etmek insanda hem hoşgörüsüzlüğe neden olur hem de kin, nefret, öfke duygularının doğmasına yol açar.
21.İnat: Hangi konuda olursa olsun inatçılık zararlı bir duygu. Adım atılması gereken bir işte ayak diremek, cesaretli davranmamak, değişime direnmek, sağlığına bakmamak, istenmeyen bir davranışı sürdürerek başkasını üzmeye ve hatta cezalandırmaya çalışmak… Hani bazen “inatla çalışıp başardı,” deriz ya, aslında o azimdir, pozitiftir. İnat ise negatiftir, yıkıcıdır.
22.Sabit fikirlilik: Bir de dediğinde direten insanlar var. Hep kendi dediklerinin doğru olduğunu düşünürler, başka görüşlere açık değildirler. Başkalarının da doğru bildiği şeyler olabileceğini düşünmezler. Sabit fikirliliğin arkasında da aslında kibir ve inat vardır.
23.Kötümserlik: Sürekli olumsuzluk düşünmek, olumsuzluk konuşmak insanın çevresine de negatif enerji yaymasına neden olur. Kötümserliğin temelinde yaşanmış olumsuz deneyimler kadar korku ve kaygılar vardır.
24.Şikâyet: Şükretmesini bilmeyen insan sürekli her şeyden şikâyet eder, hiçbir şeyi beğenmez, hep daha fazlasını ister. Fakat bu mutluluk getirmez. Bir evi vardır, küçük diye şikâyet eder. Bir arabası vardır, modeli eskidi diye şikâyet eder. Yemek seçer, ağzının tadının olduğuna, sağlıklı olup da o yiyecekleri yiyebildiğine, o yiyeceği bulamayan milyonlarca insan olduğuna şükretmez.
25.Sabırsızlık: Çoğu zaman olacak işin bile olmasını engelleyen bir şeydir sabırsızlık. Acele ile hemen o anda olsun veya yapılsın diye uğraşmak, paniğe kapılmak, hayatın getireceği güzelliklere de kapıyı kapatmaktır aslında. Ya daha iyisi daha sonra olacaksa? Sabretmeden bilebilir misiniz?
26.Küçük dertler: Hayatta her şeyi sorgulayan, mükemmeliyetçilik peşinde koşan insanlar ufak şeyleri dert edip bundan üzüntü duyar. Oysa hayat, her şeyi dert edinecek kadar uzun değil. Nedir o küçük şeyler?
27.Takıntılar: Her türlü takıntı. İnsanlara, olaylara, geçmişe takılı kalmak, geçmişle barışamamak, gelecekten endişe ve korku duymak.
28.Kötü alışkanlık ve kalıplar.
Liste böyle uzar gider. Çünkü buna benzer, sevgi içermeyen birçok duygu ve düşünce var.
Tabii insan kendini tanıdığı, kendi ile yüzleştiği zaman bu duygularını görüyor. Bazı insanlar “Bende ego yok,” diyor. Oysa işte yukarıda saydık; hepsi ego. Korkular bir ego, endişe bir ego, kaygı bir ego, öfke bir ego, kızgınlık bile bir ego.
Bir de insanlar “Işıktayım”, “Pozitifim”, “Sevgideyim” derler. Ama yukarıda anlattıklarımdan birine bile sahip olup ışıkta olunmaz. Işığa geçmek öyle kolay değil. Aydınlanmak için önce ışığı bulmak gerekiyor. Karanlıktan kurtulmak, ışığı bulmak için de insanın her gün kendindeki mevcut olumsuzlukları törpüleyip değişim ve dönüşümüne çabalaması gerekiyor.
Bir insan gerçekten ışıktaysa kendisine yapılan yanlış davranışları sevgi ile açık ve samimi olarak dile getirir. Ancak o zaman kendisine ve karşı tarafa iyilik yapmış olur. Ama öfke ile söylerse ister istemez kalp kırıcı kelimeler dökülür ağzınızdan. Zaten böyle davranan birinin de ışıkta olduğu söylenemez. Karanlık insan, önce kendi ruhuna ve bedenine zarar verir, sonra başkalarına.
İnsan sevgi frekansında olduğu zaman ışığa kavuşur. Sevgi frekansında yukarıda yazdığım hiçbir duygu barınamaz.
Gelin birlikte sevgi frekansında bulunan duygulara bakalım.
a. Ahlaklı ve erdemli davranışlarda bulunmak
b. Ne olursa olsun dürüstlükten şaşmamak
c. Şefkat
ç. Cesaret
d. Özgürlük
e. Sabır
f. Hoşgörü
g. Nezaket
h. Açık ve samimi konuşmak
ı. Bağlılık
i. Saygı
k. Güven
l. Değer bilmek
m. Vefa
n. Anlayış
o. Güzellik
ö. Bütün canlıların iyiliğini istemek
p. Yardımseverlik
r. Paylaşmak
s. İyilik
ş. Cömertlik
t. Neşe
u. Şükretmek
ü. Mutluluk
v. Huzur
x. İyimserlik
w. Pozitiflik
y. Sakinlik
z. Dinginlik
İnsan kendine, içine dönüp baktığında iç mutluğu ve iç huzuru buluyor ise o dinginliğe ulaşmış ise zaten aydınlanmaya doğru ilerliyor demektedir.
Zihin berrak ve kalp çakrası açık ise gönül gözü zaten o ışığı görüyor.
İnsan kendini mükemmel görürse hiçbir zaman geliştiremez. Aydınlanmanın yolunu kapatır. Bir başkasının sizi övmesine, beğenmesine ve bunu dile getirmesine gerek de yok ihtiyacınız da.
Siz zaten dinginliğinizi, huzurunuzu, mutluğunuzu bilirsiniz.
En önemlisi de bu dinginlik, huzur ve mutluluğun emek istediğini ve ne kadar emek verdiğinizi bilirsiniz.
Emek olmadan hiçbir şey olmaz.
Her şey gönlünüzce olsun!
Sevgi ve ışıkla kalın!..
Nurgül AYABAKAN
nurgul.ayabakan@gmail.com
Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://sevginin-isigi-sifa.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir.