AÇIK VE NET KONUŞMAK DÜRÜSTLÜKTÜR

2022 yılının ilk yazısı ile sizlerle buluşuyorum. 7 Aralık 2021 tarihinde yazdığım “Dürüstlük Önce Bireyin Kendisinden Başlar” başlıklı yazıda birkaç bölüm hâlinde ve farklı örneklerle dürüstlük konusunu anlatmaya devam edeceğimi belirtmiştim.

İnsanlar ilişkilerinde ne kadar açık ve net konuşurlarsa o kadar dürüst davranmış olurlar. Böylece karşılarındaki kişide sorgulamaya gerek duyulmayacak biçimde direkt güven duygusu oluştururlar. Tabii insan önce kendisine açık olacak ki karşı tarafa da açık olabilsin. Kendine dürüst olmayan başkasına da olamaz. Ahlaklı ve erdemli olmanın en temel özelliklerinden biri dürüstlüktür ve bu dürüstlüğün her konuda olması gerekir. Yok işimde dürüstüm, yok ilişkilerde dürüstüm, yok para da dürüstüm vb. sözleri sıkça duyarız. Bence ayrım yapmadan her bakımdan dürüst olmak gerekiyor.

Tabii ki düşüncelerimizi özgür biçimde söyleyeceğiz fakat unutmamamız gereken bunu dürüstlük ve sevgi ile yapmaktır. Kendi yaşadığım örneklerle bu konuda biraz da olsa farkındalık oluşturmak istedim.

2019 yılında Güney Amerika’da birkaç ülkeyi kapsayan bir tura katıldım. Turda tanıştığım insanlarla birlikte seyahatim çok güzel geçti. Turdaki arkadaşlarımdan sevgili Nurşen bana net ve açık olarak şunu söyledi, “Seni pozitif olduğun için sevdik.” İşte arkadaşım bu sözleriyle net olarak düşünce ve duygusunu belirtmişti.

Yine seyahatlerimden örnek vereyim. 2016 yılında Konya seyahatinde tanıştığım bir arkadaşım var. Arkadaşlığımız zamanla dostluğa dönüştü. Çünkü daha tanıştığımız o anda birbirimizi yakın bulduk. Konuştukça düşüncelerimizin aynı olduğunu ve hayata aynı pencereden baktığımızı gördük, karakterimiz ve kişiliğimiz de uyumluydu. Böylelikle dostluğumuz bugünlere geldi. Şimdi o dostumla birbirimize “Seninle ruhum anlaştığı için konuşuyorum ve seviyorum,” diyebiliyoruz açık olarak. Birbirimize duygularımızı ve düşüncelerimizi hiçbir beklenti olmadan net biçimde söyleyebiliyoruz. Aramızda bir menfaat söz konusu değil. Bu da bizi dost kılıyor, güven veriyor.

Tanıdığımız bazı insanlarla yıllarca görüşmeyiz. Sonra bir gün görüştüğümüzde bir bakarız ki kaldığımız yerden arkadaşlığımız devam ediyor, sohbette en ufak bir yabancılık yoktur. Bunun nedeni arkadaşlığımızın temelinin sağlam olması, birbirimize karşı ilk günden dürüst ve açık olmamızdır. Benzer şekilde küsmüş olduğumuz bir arkadaşımızla yeniden görüştüğümüzde küskünlüğümüzün nedenini açık olarak dürüstlükle ifade edebiliyorsak, bu arkadaşlığımızın açıklık ve doğruluk üzerine kurulu olduğunu gösterir.

Bu örneklerin aksine tanıdığınız bazı insanlar da vardır ki yıllarca sizi arayıp sormaz fakat ona bir faydanız dokunduğunda övgüler sıralamaya başlar, seni çok seviyordum da, şöyle de böyle de, diye. Hani, ağzı laf yapıyor, dedikleri türden. O zaman siz kendinize sorarsınız, “Peki beni seviyorsa şimdiye kadar neredeydi? Faydalı olunca mı beni çok sevdiği aklına geldi?” İşte burada insanın kendine dürüstlüğü öne çıkıyor. Eğer kişi her şeyden önce kendisine dürüstse şunu söyleyebilir, “Bana faydan dokunduğu için seninle konuşuyorum, yoksa aynı bakış açısında ve aynı düşüncede değiliz, hayat tarzımız farklı.” Bunu söylediği zaman size hem güven vermiş olur hem de asıl kendi yükünden ve maskesinden kurtulmuş olur. Zaten kişi dürüst değilse ne kadar iyi saklarsa saklasın kendini mutlaka ele veriyor, gerçekler mutlaka ortaya çıkıyor.

Hele de sevmediğiniz bir insana kendi menfaatiniz için seviyormuş gibi davranmayın çünkü gerçekler eninde sonunda ortaya çıkar ve üzülen taraf yine olursunuz.

Tabii ki her insanın ruhu farklıdır, hayatta bakış açısı, düşüncesi, hayat felsefesi farklıdır. Aynı olmak zorunda değil zaten. Kardeş kardeşe benzemezken bunlar normal tabii ki. Fakat bu farklılıklar insanın kendisini ve başkalarını kandırması için gerekçe değildir.

Bazı insanlar kendi işini gördürmek için karşı tarafı yere göğe sığdıramaz, ağzı çok laf yapar. Diyeceksiniz ki takdir etmek ya da güzel söz söylemek ağzı laf yapmak mı oluyor? Söylese bir türlü söylemese bir türlü, diyeceksiniz. O anda duygularını dile getirmiş, diyeceksiniz. Haklısınız fakat burada çok ince bir çizgi var. Benim sözünü ettiğim durum, duygu ve düşüncelerin dile getirilişindeki dürüstlük ve samimiyettir, net olmaktır. Yapmacıklı davranış yerine, “Sana şu işim için geldim, konuşuyorum, yazışıyorum,” dese en çok kendi rahatlayacak inanın ki.

Ben bunu spritüel olarak çok yaşadım. Benden doğrudan şifa ve enerji konularında rehberlik isteğiyle aramak yerine “Sen benim dostumsun, arkadaşımsın” diyenler oluyor veya yalnızca bir konu üzerinde şifa rehberlik çalışması yaptığım kişilerden beni tanımadıkları hâlde “Sen benim gerçek arkadaşımsın,” diyenler oluyor. Oysa bunlara gerek yok. Daha en başından dürüstçe isteklerini söyleseler, net olsalar, yine çalışmamızı yaparız. Sonra birbirimizi tanıdıkça karakterimiz ve kişiliğimiz uyumlu olursa zaten arkadaşlık ve dostluk kendiliğinden oluşur.

Geçenlerde gene alışveriş yaparken bir dükkâna girdim. Dükkân sahibi ile hayat pahalılığı hakkında sohbet ederken maliyetlerinin yükseldiğini, zam yapmak zorunda kaldıklarını ve bu nedenle işlerinin durgun olduğunu söyledi. “Peki,” dedim, “Ürünler size fiyatları ucuzken gelmiş ise siz o fiyattan değil de şimdiki fiyattan satıyorsanız insanlar o anda size inanır, alır. Hiç eski fiyatla aldığınız ürün yok mu?” Dükkân sahibi, “Hayır, bize gelen ürünler taze ve bir hafta içinde hemen bitiyor,” dedi. Ben de “O zaman müşteri sıkıntınız yoktur, getirdiğiniz ürünler hemen satılıyor, elinizde kalmıyorsa,” dedim. Herhâlde bunu söyleyeceğimi beklemiyordu, adamın suratının rengi bir anda değişti. Çünkü daha konuşmamızın başında işlerinin kötü gittiğinden yakınıyordu. Buradaki esnaf kendisine zarar verdiğinin farkında değil. Çünkü farkında olsa etiketleri bu şekilde değiştirmenin uzun vadede güven ve müşteri kaybettireceğini bilir. Unutmayalım, dürüst olmayan davranışlarla önce kendimize zarar veririz.

Herkes birbirine sevgi gözü ile baktığında yol dürüstlüğe gider. O zaman maske takmaya gerek kalmaz. Tabii ki bu konuda gene yazılacak çok şey var. Örneğin çocukluk yıllarında ebeveynlerden duyulan yalanların bilinçaltında yarattığı tahribat gibi… Neden bazı zamanlarda kendimize dürüst olmadığımızı, bilinçaltındaki korkuların etkilerini ilerleyen günlerde yazacağım.

Dürüstlük, sevgi ve güven verir.

Her şey gönlünüzce olsun!
Sevgi ve ışıkla kalın!..
Nurgül AYABAKAN
nurgul.ayabakan@gmail.com
Telif Hakkı©2021 Sevginin Işığı “Şifa”. Tüm Hakları Saklıdır.
Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://sevginin-isigi-sifa.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir.
 

2 yorum “AÇIK VE NET KONUŞMAK DÜRÜSTLÜKTÜR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir