Bugünkü konumuz hepimizin sahip olmayı çok istediği ama sahip olunması biraz zor olan duygu; ‘Sabır’. Sabır; insanoğlunun ağırlık merkezidir. Nedir mi bu ağırlık merkezi? Bir insan ana rahmine düştüğü andan itibaren, ta ki ölene kadar birçok evreden geçer ve bununla birlikte birçok şey de yaşar? Hiçbir şey birdenbire oluşmaz. Her zaman bir bekleme süresi vardır ve bu süre çoğu zaman bizim kontrolümüzde ilerlemez. İşte bu bekleme sürelerinde gösterilen metanet ‘sabır’ demektir. Bunun için sabrı tanımlarken insanoğlunun ağırlık merkezi demek yerinde bir ifade olacaktır. Her bir durum bu merkeze etki eder ve mühim olan bu merkezi doğru idrak edip onu dengede tutabilmektir.
Her insan dünyaya ayak basmadan evvel (normal şartlarda) anne bedeninde dokuz aylık bir bekleme süresine tabi tutulur. Anne bedenindeki bu bekleyiş hem bebek hem de onun yolunu bekleyen ailesi için aslında sabır dolu bir süreçtir. Belki de sabrın en büyük örneği bu dokuz aylık dönemde yaşanır.
Varoluş gerçekleşti, yaşam yolculuğu anne bedeninden sonra dünyaya ayak basarak başladı… Hayatın döngüsü içinde nice durumlar yaşanacak, nice hadiselerle karşı karşıya kalınacak. Tüm bu süreçlerde, farkında olmaksızın, dokuz ay boyunca annemizin o güzel bedenindeki bekleyişin duygusuna yani ‘sabra’ çok ihtiyaç olacak.
Şimdi girelim yaşamın içine ve bakalım şu sabır dediğimiz zorlu metanet duygusu nerelerde karşımıza çıkacak.
İçimizde kıpır kıpır duygular olur, istediğimiz her şeyin hemencecik gerçekleşmesini arzuladığımız içindir bu kıpırdanmalar. Ama işin gerçeği, istenilen her şeyin çoğu zaman öyle bir çırpıda olmadığıdır. Zaman gerekir, emek gerekir, beklemek gerekir ve beklerken huzursuz, tedirgin, hırçın, kaygılı, öfkeli olmamak gerekir. En çok da ne gerekir biliyor musunuz? ‘Sabır’ gerekir.
Bilgisayarınızda çalışıyorsunuz ve çok önemli bir dosyayı indiriyorsunuz. Zamanınız dar, işleri hızlıca halletmelisiniz için dosyaya da acil olarak ihtiyacınız var. Siz gerildikçe, huzursuzca o ekrana baktıkça ve işi hızlandırmak adına yersiz yere bir sürü tuşa bastıkça o dosyanın ineceği varsa da inmeyecektir. Sonuç ne mi? Hızlı olayım ve işi yetiştireyim derken bir sürü gereksiz karmaşa yaşayacaksınız ve sakince halledebileceğiniz işi bitmesi gereken süreden çok daha uzun sürede bitireceksiniz. Sonra olanlar için kendinize, bilgisayara hatta teslim edeceğiniz o işe kızacaksınız. İçinizde öfke kırıntıları birikmeye başlayacak. Negatif duygular yolunuzu kirletecek. Ne mi yapmalısınız? Elbette sakin olmalı ve tabii ki sabırlı davranmalısınız.
Yeni bir iş görüşmesi yaptınız, hemen size dönüş yapılmasını, sonuçlanmasını istiyorsunuz. Sonucu beklediğiniz o günler size yıllar gibi gelecektir çünkü sabır metanetine kendinizi teslim etmediniz. İşe girdiniz, sonra maaşınızın bir an önce artmasını istersiniz, ardından hızla yükselmeyi. Ama bunlar hemen olmaz, beklemek, emek vermek gerekir. İşte yine sabırlı olmak çıkıyor karşınıza. Sanki her şey bize sabrı öğretmek için var. Markette, minibüs durağında ya da sinema salonunda beklenen sıra, işte bunların hepsi bize sabrı öğretir. Aynı zamanda da sabra sahip olup olmadığımızı… Trafikte önümüzdeki arabayı geçme çabası ya da trafik ışıklarında yeşil yanar yanmaz hareket etme isteği, bunun için gereksizce öndeki arabaya korna çalma eylemi. Bunların hepsi sabırsızlıktan başka bir şey değil de nedir? İnanın bu sabırsızlık önce size ve sonra da çevrenize zarar verecektir. Hatta bazen bu zararlar telafi edilmesi mümkün olmayan sonuçları da doğurabilir.
Sabırsız olunduğunda zihinde telaş başlıyor bu sefer de ardından hatalar geliyor. Bu durum beraberinde öfkeyi getiriyor. Sabır, zor koşullar altında cesaretinizi ve metanetinizi yitirmenize sebep olur. Sabırlı insan uzun süreli gecikmelere ve tahriklere rağmen moralini bozmadan yoluna devam eder veya beklemesini sürdürür. Sabırlı olmak, gereksiz düşünceleri ve duyguları ardında bırakmaktır.
Size saatlerce derdini anlatan bir insanın derdine dava olamıyorsanız bile onu sabırla dinlemeniz onu mutlu edecektir. Çünkü onun içini boşaltmasını, konuşarak kendisini rahatlatmasını sağlamış olacaksınız. Başka hiçbir şey yapamasanız bile sabırla onu dinlemeniz sıkıntısını azaltabilir hatta derdine deva bile olabilir. Sabır, başka insanların yüreklerine dokunabilmek için de mühimdir.
Hafta sonu bir seyahat planınız var, fakat o anda bir aksilik çıkıyor ve seyahat iptal oluyor. Bu durumda hemen üzülüp neden gidemedim o seyahate diye hayıflanıyorsunuz. Ardından madem oraya gidemiyorsunuz başka bir yere gitmek için plan yapıyorsunuz ama o da olmuyor, gidemiyorsunuz. Neden art arda yaptığınız seyahat planları iptal oldu? Belki de sizin o hafta sonu hiçbir yere gitmemeniz gerekiyordur, hayırlı olan budur. Metanetle ve teslimiyetle sabırlı davranıp, dingin bir şekilde durumu kabullenmek sizin için daha iyi olmaz mı? Boş yere kızıp durdunuz, kendinizi negatif enerjilerin içine soktunuz ve elbette ki bu duygularla kendinize zarar verdiniz.
İlerlersiniz, ilerlersiniz yolun bitimine ramak kalmıştır, ama yeterince sabırlı olmadığınız ya da olamadığınız için yolu tamamlayamazsınız. Oysa kontrollü, metanetli bir sabrınız olsa onu sona ulaşmadan tüketmezdiniz. Demek ki buradan şu sonuca da ulaşabiliriz. Sabır anlık ya da süreli olmamalıdır. Sizin için daimî yol arkadaşı olmalıdır.
Sabır, erdemin cesaretidir. (Bernard de Saint Pierre)
Hayatımızda neşe ve mutluluk kadar acı ve üzüntü de vardır. Yaşadığımız olumsuzluklara isyan etmeyip, sabırla yaklaşmamız çok önemlidir. Sabır bir imtihandır ve sabırsızlığımız ne kadar çoksa, sabırla imtihanımız da o kadar çok olur. İnsanın kendi değişimi ve dönüşümü için gerekli en önemli erdemdir sabırdır. Sabırlı olduğunuzda hayat yolculuğunuz daha olumlu ve pozitif ilerler. Sabırlı insan şikâyet etmez. Sabırlı olduğu takdirde her ne olursa olsun, eninde sonunda amaçlarına ulaşacağını bilir. Ola ki, amacına ulaşamazsa da Allah’ın hayırlı kıldığı sonucun bu olduğunu idrak eder ve sonuca isyan etmez.
Sabır en yüce ağaçtır. O ağacın meyvesi de en tatlı olandır.
Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://sevginin-isigi-sifa.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir.
Yüreğinize sağlık Nurgül hanıncığım
Sağolun Birnur Hanımcığım
Sevgiler ❤