Biraz soluklandık, şimdi kaldığımız yerden tüm heyecanımızla devam edelim.
Güçlü sezgilere sahip bir kişiye, kendisiyle ilgili bir konu hakkında danışan bir kişiden bahsedelim. Sezgi sahibi (danışılan) kişi yalın bir şekilde size yol gösterir, söylediği sizin hoşunuza gitse de gitmese de. Gerçek sezgilere sahip kişi, hiçbir çıkar gözetmeksizin konuşur, hiçbir canlıyı bir diğerinden ayırmaz, sadece sevgiyle bakar. Ne var ki danışan kişi egoya köle olmuş bir mantıkla ilerleyip sezgilerin gösterdiği yoldan gerçekten gitmemişse ve arzu ettiği sonuca da ulaşamamışsa, bir şekilde sezgileriyle yol göstermeye çalışan kişiyi suçlar. Aslında sezgilerde sorun yoktur, sorun o yolda ilerleyen kişinin yanlışlarındadır. O kişiye denilmiştir ki; şu şekilde davranırsan ve kendinde şu değişiklikleri yaparsan hayatında güzellikler olacak. Fakat o değişimi yapmadan salt egosu ve korkularıyla hareket ettiğinden o güzellikler ona gelmemiştir. Elbette bir suçlu aranır ve bu durumda suçlu, sezgileriyle yol gösteren kişi olacaktır. Hatta ona, ‘senin sezgilerin yok, onlar doğru ve gerçek değil’ denilecektir. Halbuki hesap yapmasa, geçmişle barışık olsa, gelecek kaygısı ve korkusu olmasa her şey olması gerektiği gibi olacak ve sezgiler ona mutluluğun yolunu gösterecek…
Yaşadığınız olumsuz bir ilişkiyi anlattığınız kişi sezgilerin dünyasından uzak, sadece mantık odaklı bir insansa size söyleyecekleri de o doğrultuda olacaktır. Sizi anlayıp, pozitif bir şekilde telkin etmek, yönlendirmek yerine hemen karşıdaki kişiyi (bahsi geçen) suçlayacak, sizin önünüzü aydınlatmayacaktır. Kişinin kendisinde ne varsa etrafındakilere de onu verir…
Güçlü sezgilere sahipseniz karşınızdakini memnun etmek adına onun duymak istediklerini söylemeye çalışmayın. Sevgiyle sezgilerinizi söyleyin. Varsın duydukları hoşuna gitmesin, siz iç sesinizin söylediklerini kişilere göre şekillendirmeyin. Karşınızdaki zihninin coşkusuyla hareket etmekte olabilir bunun için de sizi anlayamayabilir. Zihni susturmak kolay değildir, sezgileri dinlemek için arınmak ve yüksek bilinç seviyesine ulaşmak gerekir. Söyleyecekleriniz olumlu ya da olumsuz her ne olursa olsun emin olun onun uyanışına yardımcı olmak için çok büyük bir nimet. Bunu anlayıp anlamamak ise elbette karşınızdakine kalmış. Sezgilerinizin gerçekliğinin onaylanmaya ihtiyacı yok. Bunu sakın unutmayın.
Sezgileri güçlü bir kişiden kendinize yol göstermesini isterken asla yalanla gitmeyin ona. Her şeyi en doğru, en yalın şekilde paylaşın onunla. Yalanlar her zaman gün yüzüne çıkacak bir yol bulur, bunu aklınızdan çıkarmayın. Er ya da geç, nihayetinde sezgiler yalanı görür. Bu durumda yanılgıya düşen ve kaybeden siz olursunuz, sezgi sahibi değil…
Mantığı, zihni kendine kılavuz tutmuş kişiler sürekli plan program yaparlar. Beyin durmaksızın koşar, koşar, koşar… Sürekli bir yorgunluk durumu söz konusudur. Ne de olsa makine misali durmaksızın bir çalışma… Ama sezgileri kendine kılavuz tutmuş kişiler sakindir, dinginlik ve sükûnet mevcuttur onlarda.
Her daim öfke halinde, yargılayıcı, etrafı suçlayıcı, insanlara ve dünyaya negatif duygularla bakan bir insana soru sorduğunuzda ondan olumlu bir cevap duymayı bekleyebilir misiniz? Onda herhangi bir iç sesin, sezginin var olabileceğini düşünebilir misiniz? Kadınları ve erkekleri genellemeler yaparak yargılayan, ‘erkeklerin hepsi böyledir’ ya da ‘kadınların hepsi böyledir’ diye konuşan birinden konu kadınlar ya da erkek olduğunda nasıl güzel bir şey duymayı bekleyebilirsiniz? İçinde bulunduğunuz durum tam da bunun ilgiliyse, konuyu anlamasını ve size yol göstermesini nasıl bekleyebilirsiniz? Emin olun ondan duyacaklarınız sizin yanlış yola girmenize sebep olacaktır, moralinizi bozacak, sizi mutsuz edecektir.
Negatif ve pozitif, sadece mantığa göre hareket eden ya da sezgileriyle hareket eden insanları doğru şekilde analiz etmelisiniz. Duygularınızı, içinde bulunduğunuz durumları nasıl insanlarla paylaşacağınız çok önemlidir. Çünkü alacağınız kararlara etki etmesi muhtemel olan bu insanlar sizi iyiye ya da kötüye sevk edebilir. Bir ev alacaksınız ve bunu etrafınızdakilerle paylaştığınızı varsayalım. Negatif duygularla yüklü, her şeye hesap kitapla yaklaşan insanlar art arda onlarca olumsuz yorumlar yapıp tadınızı kaçırıp sizi kararınızdan caydırabilir. Pozitif duygularla yüklü, sezgilerini kendine kılavuz edinmiş kişilerse sizin o evi alma isteğinizi anlar, sizinle mutlu olur. Sezgileri o evi almak adına olumsuzluk şeklindeyse de bunu sevgiyle size anlatır. Kırmadan, dökmeden…
Hiç umulmadık bir zaman da hiç umulmadık bir yere gitme kararı alıyorsunuz. Sezginiz, içsel rehberiniz oraya gitmenizi söylüyor. Mantık devreye giriyor o da diyor ki: ‘Orada kimse yok, senin ne işin var orada?’ İç ses ‘git’, mantık ‘gitme’ diyor. Bu konu üzerinden değerlendirdiğimizde aslında iç sesinizi gerçek manada dinlediğinizde gideceğiz yerde sizi mutlaka hayırlı bir şey bekliyordur. Sezgi sizi hiçbir yola boşuna sokmaz. Sezgiler olması muhtemel olumsuz olayları, kişileri görür, sizin bunları fark etmenizi sağlar. Sizi tehlikelere karşı uyarır ve en uygun şekilde hareket etmemize olanak verir. Kendiniz için olan bu durumu başkaları içinde hissedebilirsiniz yani sizin sezgileriniz onlara da rehberlik eder.
Beyin mantıkla hesap yapar ve hesabın yanlış olma ihtimali unutulmamalıdır. Kalbin hesabı ise yoktur onun sezgileri vardır ve hesap yapmayı bilmez. Sezgilerinizi dinleyerek aldığınız kararlardan yana pişmanlık duymazsınız. Altını defaatle çizerek söylüyorum dinlediğiniz o sezgiler mutlaka arınmış olmalı, bir çocuğun saflığına sahip olmalı. Hesapsız, korkusuz, egosuz olmalı. İhtiyaç duyulan tek şey manevi güçtür. Zihin tamamen susmalı, dinginlik olmalı ve kalp gözü ile Yaratanın yarattığı her şeye sevgi ile bakmalı.
Çocukluğumdan beri sezgilerini dinleyen biri olarak hayatım boyunca hiçbir zaman mantık ve zihinle hareket etmedim. Kararlarımın yönünü her zaman sezgilerim belirledi. Sezgiler gerçekleri görür ve yine sadece gerçekleri söyler…
Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://sevginin-isigi-sifa.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir.
Ne güzel bir konuya değinmişsiniz yine
Birnur Hanımcığım teşekkür ederim.
Sevgiler ❤
Güçlü sezgilerinden dolayı seni kutlarım.
Sevgiyle kal
Sağol Nurhayatcığım,
Sevgiler❤