SAMİMİYETİ SORGULAYALIM

Kimi zaman internette bir şeyler araştırırken ya da bir kitabın sayfaları arasında yolculuğa çıkmışken hiç beklemediğim bir anda yüreğime değen, duygularımın arasında salınmaya başlayan bir söz, bir ifade görürüm. Kimi zamansa hususi olarak bir şeyler ararım, araştırırım, ama olmaz, bir türlü aradığımı bulamam. Buna rağmen aradığımın dışında başka bir sözle ya da duyguyla karşılaşırım ve derim ki: ‘Aslında aramakta olduğum değilmiş beklediğim, işte buymuş, beklemediğim anda karşıma çıkanmış.’ Şimdi sizlerle hiç ummadığım bir anda karşıma çıkan bir söz üzerine sohbet etmek istiyorum. Kimin tarafından söylendiğini bilmediğim bu söz şöyle: ‘İyi bir yol samimiyetle devam eder.’ Bu sözle karşılaştıktan sonra, siz dostlarımla bu söze dair sohbet etmeliyim dedim. Keşke her birinizle karşılıklı oturup çayımızın, kahvemizin eşliğinde bu konuya dair konuşabilseydik. O zaman çayınızı, kahvenizi yanınızda hazır edin ve benimle sohbet ediyormuşçasına yazımı okumaya başlayın. Ben yazarken tam da böyle yapıyorum…

Konu üzerine konuşurken size birtakım sorular soracağım, cevapları korkusuzca, tüm açıklığıyla vermelisiniz ki konumuz sona erdiğinde samimiyete dair, özellikle de kendi samimiyetinize dair hangi sonuçlara ulaşacağınızı en yalın haliyle görebilin.

Samimiyet herkes tarafından onlarca farklı şekilde tanımlanabilir. ‘Samimiyet’ denildiğinde siz ne anlıyorsunuz? Ben kendi tanımlamamı yapabilirim. Samimiyet; yalınlıktır, içtenliktir, sözlerimizin ve davranışlarımızın yürekten gelmesidir. Hani deriz ya; ‘bak bu insan yüreği ile konuşuyor, söylediklerinde ne kadar içten, gözleri de kalbi gibi sıcacık ve samimi.’ İşte samimiyet böyle şekil alır insanda.

İnsan ilişkilerinin en bağlayıcı özelliklerinden biridir samimiyet. Gerçek samimiyet güven duygusunu da beraberinde getirir. Hakiki samimi davranışlar sergileyen bir insan önce kendine karşı dürüsttür. Kendine dürüst olan başkasına da dürüst olur ve onda yapmacıklığa, menfaatçiliğe yer yoktur. (İlerleyen günlerde, ilahi zamanlama geldiğinde dürüstlükle ilgili etraflıca bir yazı paylaşacağım sizlerle.) Çoğu insan yaşadığı olaylardan bahsederken etrafındaki insanların samimiyetsizliklerinden şikâyet eder. Bu şikâyeti siz de ediyorsanız önce kendinize şunu sorun. Siz kendinize karşı ne kadar samimisiniz ve tabii ki başkalarına karşı da?

Bazı insanlar birbirlerine hemen kaynaşır ve neredeyse iki dakika içinde samimi oluverir. Karşılarındakine der ki: ‘İçim sana hemencecik kaynadı.’ Bu söz memnuniyet vericidir. Kimin hoşuna gitmez ki bu sözleri duymak? Sonra der ki: ‘Seni çok sevdim.’ Sevildiğini duymak ise daha da memnuniyet vericidir. Siz kendinizi ne kadar seviyorsunuz? Peki, şimdi şunu düşünelim: ‘Bu sözleri sarf eden gerçekte ne kadar samimi?’ Olmaz diye bir şey yok. Böyle konuşan bir insan gerçekten samimi olabilir. Ama olmaya bilirde! O kişiyle olan iletişiminizde çıkara dair bir durum söz konusu ise bilin ki, işi bittiğinde arkasını dönüp gidecektir. Bu durumda kanım kaynadılar, seni seviyorumlar da o kişinin ardı sıra gidecektir. Sonra size ne mi olacak? Hayal kırıklığı, güvensizlik, sudan çıkmış balığa dönme halleri… Şunu da söyleyeyim; böyle yapan kişi kısa bir süredir tanıdığınız olmayabilir, uzun zamandır hayatınızın içinde olan biri de olabilir.

Mevlâna ne demiş: ‘Ya göründün gibi ol ya da olduğun gibi görün!’ Siz hangisisiniz?  Bir insan içinde olanı yansıtır. İyi ise iyiliğini, samimi ise samimiyetini, kötü ise kötülüğünü, çıkarcı ise çıkarcılığını… Bir yaşanmışlık daha… Neredeyse yirmi beş yıldır sesini soluğunu duymadığınız, kapınızı çalmamış, varlığından bir haber olduğunuz bir kişi çıkageliyor hayatınıza. Sizi arıyor, hem de ne aramak. Birden en sevdiği kişinin siz olduğunu duyuyorsunuz ondan. Bunca zaman nerelerdeydi, madem sizi seviyordu neden hiç arayıp sormadı? Tamam, inandım diyelim ona… Varmış bir sıkıntısı, telaşı. Paylaştık, konuştuk, çözdük sıkıntısını. Sonra ne mi oldu? Toz bulut… Ne oldu o samimiyet dolu ses tonuna, sevmelere ne oldu? Sizde yaşamışsınızdır benzer durumlar. İnanırsınız karşınızdakinin samimiyetine, sıcaklığına, gerçekliğine ve güven duyarsınız. Ama işler o kişi için yoluna girer ve sonra sizi olduğunuz yerde öylece bırakıp gider, size yönelttiği dostluk dolu sözler yarım kalır. Hatta sizin sıkıntılarınıza yardımcı olacağını söylemiştir, sizin o anki işinizi yapacağına dair söz bile vermiştir. Ama işini gören çoktan gitmiştir.

Bazı evliliklerde benzer durumlar yaşanır. Güzeldir her şey başlangıçta, sözde samimiyet, yakınlık diz boyudur. Ancak zaman gelir, taraflar birbirinin değiştiğinden yakınır. Acaba değişen birileri var mıdır, yok mudur? Yoksa bu evliliğin tarafları neden evlendiğinin ayırtına vardığından ötürü mü karşısındakini değişmekle suçlar? Gerçekten samimi duygularla yapılan bir evlilik mi bu, yoksa değil mi?

Bazen nice zamandır görüşmediğiniz (belki bir belki de iki yıldır) arkadaşınızın sizi aradığını görürsünüz telefonunuzda. Olamaz mı? Olur, tabii ki. Çok zaman olduğunu ve sizi özlediğini söyler telefondaki o ses. Samimidir, gerçektir sözleri.  Türlü sebeplerden dolayı araya zaman ve mesafeler girmiştir görüşememişsinizdir. Ama bilirsiniz ki o ses, en son duyduğunuz sesle aynıdır. Sıcacık ve derinden…

Size her samimi edayla yaklaşana karşı şüpheyle bakmazsınız elbette. Zaten öyle bakmamalısınız da. Çıkarcı, yapay samimiyete bürünmüş insanlar mutlaka kendini belli edecektir bunun için yüreğinizin sesini dikkatlice dinleyerek ve temkinli olmalısınız. Siz kendinize karşı ne denli samimi ve dürüstseniz karşınıza çıkacak insanlarda öyle olacaktır. Samimiyet; sözde değil, özdedir… Söylediklerinden çok gösterdiklerindedir!

Her şey gönlünüzce olsun!
Sevgi ve ışıkla kalın!..
Nurgül AYABAKAN
nurgul.ayabakan@gmail.com
Telif Hakkı©2021 Sevginin Işığı “Şifa”. Tüm Hakları Saklıdır.
Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://sevginin-isigi-sifa.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir.
 

4 yorum “SAMİMİYETİ SORGULAYALIM

  1. Nurgülcüm yine ne güzel yazmışşsın. Gercek samimiyet ,ne zaman görüşürsen görüş zamandan bagımsız olarak hala aynı hissiyatı duyabiliyosan karsıdaki de bunu hissettiriyosa o gercektir. Yoksa menfaat için türlü şirinlikler ,yapmacık sevgi gösterme yerini bulmuyor.O yüzden az ve öz olsun ama dürüst ve samimi olsun etrafımızdaki insanlar. Yüreğine saglık canım❤️

  2. Bende gerçek samimiyetten yanayım.Yıllar sonra karşılaştığım eski dostlarımla da aynı samimiyeti yaşamak mümkün.
    Yeter ki birbirimize dürüst davranalım.
    Kalemine sağlık arkadaşım güzel bir yazı olmuş keyifle okudum.
    Sözde değil özde olmak lazım herzaman.
    Sevgiyle kal.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir