RUHUNUZDA HANGİSİ VAR (2)

Kaldığımız yerden devam etmeye hazır mıyız? Yazımın ilk bölümünü sonlandırırken hastalıklı hırsla nasıl başa çıkacağımıza cevaplar arayacağımızı belirtmiştim. Cevaplara çeşitli örneklerle konuyu irdeleyerek hep birlikte ulaşalım.

Miras yoluyla edilen mülk ya da para benzeri maddi değerlerin paylaşılmasında hırsın keskin yüzünü kendisini gösterme şekline hemen hepimiz şahit olmuşuzdur. Kardeşler ya da yakın akrabalar arasında cereyan eden bu tür hadiselerde sahip olma isteği tarafları çoğu zaman büyük çıkmazlara sokar. Hiç olmayacak, kavgalar, kırgınlıklar, küslükler yaşanır. ‘O ev benim olacak’ tartışması bağları kopartır, sevgiyi yok eder. Aslında bu tartışmalarda hiçbir zaman gerçek kazanan olmaz. Mülke sahip olan dahi… Sahip olunan kardeş kaybedilir, sizi en iyi anlayabilecek, duygularınızı sonuna kadar hissedebilecek yegâne bağınız yoktur artık. Ne için? Sadece maddiyat için! Hastalıklı hırs her zaman yaptığını yapmış ve iki tarafa da zarar vermiştir.

Duymuşsunuzdur, derler ki: ‘Hırs olmadan başarı olmaz.’ Bana kalırsa bu sözü her kim söylediyse birçok kişiyi yanlış yönlendirmiş ve yine birçok kişinin hakkına girmiştir. Bende diyorum ki: ‘Azim olmadan başarı olmaz, hedefe ulaşılmaz.’ Başarıyı elde etmek için hırsla hareket ettiğinde kişi önce kendine zarar verir, vücudunda oluşturduğu negatif enerji onu hem psikolojik hem de fiziksel hastalıkların içine çeker. Kişi bu hastalıkları sadece kendisi yaşamaz, hırsı için kurban ettiği insanlarda bu hastalıklardan nasibini alır. Çoğumuz zaman zaman hırs denilen hastalığa yakalanmışızdır ya da kenarından şöyle bir dokunup ona tutsak olmadan geçip gitmişizdir. Kendinizi bir yoklayın. Geçmişte neler için boşuna hırslanmışsınız, enerjinizi yok yere ne için harcamışsınız? Sonunda da ne tür hastalıkların size musallat etmesine izin vermişsiniz?

Bir sürü hedef saymıştık. Ev almak, araba almak, seyahat etmek, iş kurmak, başka bir ülkeye yerleşmek, evlenmek… Bunlardan herhangi biri ya da bir başkası hedefiniz olsun. Bu hedeflere ulaşmak için önce sevgide ve akışta olmak. Hedefe ulaşabilmek için kesin, asla esnemeye izin verilmeyeceğiniz bir zaman dilimi koymayın. Şöyle ki; bir ev almak için birikim yaptınız ve o hedeflediğiniz evi alamadınız ama başka bir ev alabildiniz diyelim. Sakın tasalanmayın hedefinize erişemediniz diye. Sahip olduğunuz şeyin sizin için (sizin bilebileceğinizden öte) en hayırlısı olduğuna inanın. Bir şey nasıl gerçekleşmesi gerekiyorsa öyle gerçekleşecektir. İnanın çabalarınızın sonucu elde edilen sizin için en hayırlı olandır. Her şeyi görmek mümkün değildir, alamadığınız, hedefinizdeki o ev, o an için belki kayıp gibi görünebilir ama göremediğiniz bir şer varsa eğer? Sizin o parayı biriktirmek için gösterdiğiniz azim bilin ki hayırlısı ile mükafatlandırılmıştır. Yeter ki her adımınız azimle, inançla ve sevgiyle olsun, hastalıklı hırsla ve egoyla olmasın.

Akış dedik. Evet, akışta kalmak çok önemlidir. Şayet bunu başaramazsanız, planladığınız ve azimle ulaşmayı istediğiniz hedefleriniz o an için gerçekleşmediğinde büyük hayal kırıklıkları yaşarsınız. İçinizde manasız bir öfke, üzüntü, hırs ve negatiflik biriktirmeye başlıyorsunuz. Esiri olduğunuz bu duygular size zarar vermekten başka bir yapmayacak ve önünüzü göremeyecek kadar gözlerinizi kör edecektir. Buna asla izin vermeyin. Tevekküllü olun, siz hedefe ulaşmak için azimle çalıştınız ama o hedef sizin için hayırlı olmadığından ulaşamadınız ve sizin için daha hayırlı olan ne ise gerçekleşecek olanda odur. Bir dağın zirvesine ulaşmayı kendinize hedef olarak belirlediğinizi düşünün. O dağa hemen çıkamazsınız, ancak azimle yavaş yavaş, basamak basamak çıkabilirsiniz. Zirveye ulaştığınızda elbette onun keyfi de muhteşem olur. Oraya ulaşmak sizin için hayırlı olansa doğru şekilde ilerlemenizin de gücüyle hedef artık sizindir. Fakat hırs ile ilerlerseniz, hedefe aşamaları yok sayarak bir an evvel ulaşmak isterseniz, o hedefe hemen ulaşmanız zaten mümkün olmayacaktır. Hatta hiç ulaşamayabilirsinizde… Unutmayın hırslı insanlar kendileri için bir şeyin hayırlı olup olmadığını göremezler.

Bir tanıdığım vardı ve çalıştığı şirkette yönetici olmak istiyordu, kendisine bunu hedef koymuştu. O kadar belirgin bir hırsla hareket ediyordu ki ona bakıp da bunu görmemek mümkün değildi. Hedefine ulaşamadığı her bir hamleden sonra, bu sonucun başkalarının suçu olduğunu, birilerinin onu engellediğini söylüyor. Manasız yere başkalarıyla yarış içine giriyordu. Olmuyordu işte, bir türlü yöneticilik makamına erişemiyordu. Hırs bir kemirgen gibi onu yiyip bitiriyor ve onu adeta yok ediyordu. Kendisi için hayırlı olanın belki de o makamda olmaması gerektiğini düşünemiyordu ya da hedefe yanlış yoldan gittiğini anlamıyordu. Sevgiyle, pozitif düşünceyle hareket etmiyordu, ruhunu karartıyor, hayatı görmezden geliyor, körü körüne olduğu yerde debeleniyordu. Kendini birazcık yenilese, gözlerini açsa, farkındalığa ulaşabilse ve hırsı bırakıp azimle yoluna devam etse her şey olması gerektiği olabilir ve o makama erişebilirdi…

Hırstan başı dönen o şuursuz insanların kalplerindeki karanlığı yüzlerinde de görebilirsiniz. Dikkatli bakın onlara, gözleri ne söylüyor…Oysa azimle hedefine ilerleyen kişinin yüzünde karanlıktan eser yoktur. Sizin yüzünüzde o karanlıklar hiç gezindi mi? Öyle olsa bile artık uyanış zamanı geldi. Her zamanki gibi en doğru şekilde tüm duygularınızı dile getirin, yanlışlarınızı korkusuzca keşfedin ve farkındalığa ulaşmak için kendinize şans tanıyın. Azimle hedefe yürüyün, o hedefe ulaşamazsanız da bilin ki; sizin için hayırlı olan gerçekleşmektedir. Bir kapı kapanırken mutlaka daha iyi bir kapı açılacaktır…

Her şey gönlünüzce olsun!
Sevgi ve ışıkla kalın!..
Nurgül AYABAKAN
nurgul.ayabakan@gmail.com
Telif Hakkı©2021 Sevginin Işığı “Şifa”. Tüm Hakları Saklıdır.
Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://sevginin-isigi-sifa.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir.
 

2 yorum “RUHUNUZDA HANGİSİ VAR (2)

  1. Nurgülcüm hırsı ne güzel betimlemişsin. Azimli ve çalışkan olmak cok daha önemli. Olmayan ne varsa da bazen üzülüyo insan ama kendini kahretmemin alemi yok. Zaten olmayan herseyde bi hayır vardır yada olsa belki mutlu olmıycaktık diye bakıyorum ben.Sevgiler❤️

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir