Hiç ara vermemişçesine kaldığımız yerden bedel dilini hayatlarımızda rastlayabileceğiz çeşitli durumlardan da bahsederek anlatmaya devam ediyorum.
İnsanların duygu ve düşüncelerini sözsüz mesajlarla ifade etmeleri kullandıkları kelimelerden daha gerçekçidir. İnsanları okuyabilmek mümkündür. İşte burada ‘Mikro İfadeler’ devreye girmektedir ki onlar hissettiğimiz duyguların mimiklerimize yansımasıdır. Bu ifadelerin her insanda aynı olması ve kontrol edilemiyor olması insan davranışlarını yorumlayabilmek adına ciddi bir avantajdır. Gerçekler en çok da yüzümüzde yani mimiklerimizde gizlidir. Mikro ifadeleri anlayabilmek, yüz kaslarının en küçük hareketleriyle ortaya çıkan ifadelerin yorumlanması hem özel hayatınızda hem de iş ilişkilerinizde sizlere yardımcı olacak ve artık insanların duygularını çok daha iyi anlayabileceksiniz.
İletişim halinde olduğumuz insanları daha iyi anlayabilmek için kullanabileceğimiz birkaç ipucu paylaşalım: ‘*Siz konuşurken muhatabınızın eli dudaklarına dokunuyorsa, o da bir şeyler söylemek istiyordur. Hemen söz verin. * Anlattığınız şeyler karşılık kişinin üst dudakları yukarı kalkarsa bu tepki tiksinme olarak değerlendirilir. * İşaret parmağınızın karşınızdakine doğrultulması tehdit olarak algılanır. Siz siz olun işaret parmağınızı hiçbir şekilde çevrenizdeki insanlara yönlendirmeyin. * Konuşurken başparmağınız sıklıkla ön plandaysa, bu tepki sizin egosunun yüksek olduğunun güçlü bir belirtisidir. *Konuşma sırasında avuç içlerinin gösterilmesi dürüstlük ve zararsız olunduğunun mesajını verir. * Konuşma sırasında kişinin elleri birbirine kenetlenmişse, bu tepki kişinin o an iç gerginlik yaşadığını gösterir. İç gerginlik gördüğünüzde muhatabınızı rahatlatmaya çalışın. Ve tabii ki kendinizde bu tepkiyi görürseniz hemen elleriniz açın.’ Bunlar sadece birkaç detay, eğer bu konuda içtenlikle tavsiye ettiğim üzere araştırma yaparsanız müthiş bilgilere ulaşacaksınız.
Aslında beden dili bir anlamda bilinçaltını göstermek, ortaya sermektir. Karşınızdakinin ağzından çıkan kelimeler belki çok güzeldir ama bedeni size öyle mesajlar gönderir ki, o mesajlar kelimelere dökülüp söylemiş olsa bu kadar canınız acımazdı. O bakış, dudağın kenarındaki o kıvrımlar söylenmemişleri söyler. Bir çiftin fotoğrafına bakarsınız, o fotoğrafta sözde sevgi gösterilmek istenmiştir. Ancak tarafların birbirine yönelişleri duruşları sahteliği ele verir. Başka bir fotoğrafta ya da yan yana duran iki kişinin sergilediği duruşta tarafların hislerini duruşlarından, tavırlarından anlarsınız, çözümlersiniz. Ama bir de anladıklarınızı dile getirmeye görün. Sizin beden dilini çözümlemeniz sonucu söyledikleriniz yanlış anlaşılmalara da neden olabilir bunun için siz siz olun doğru kişilerle paylaşın gördüklerinizi. Yaklaşık dört yıl öncesiydi sosyal medya da bir tanıdığımın paylaştığı fotoğrafı görmüştüm. Birlikte fotoğraf çektirdiği kişi tanınmış biriydi. Tanıdığım bir elini diğer elinin üzerine koymuştu, gözlerinde sonsuz bir hayranlık ifadesiyle tanınmış olan kişiye bakıyordu. Alelade bir karşılaşma sonucu bir ünlüyle çekilen fotoğraf değildi. Bir arkadaş ortamını paylaşıyorlardı bu kişiyle. O fotoğrafta ne mi vardı, bedenler neyi mi söylüyordu? Tanıdığımın duruşunda karşısındaki kişinin önünde kendini nasıl özgüvensiz, nasıl yetersiz hissettiğini görebiliyordum, beden dili anlatıyordu her şeyi. İşte burada kişinin bilinçaltındaki, belki de kendisinin dahi farkında olmadığı hisleri ortaya dökülüvermişti. Hediye alıp verme hadisesinde de kişilerin bedenleri onları ele verir. O hediye mecburiyetten mi alınmış yoksa yürekten mi? Hediyeyi sadece görevinizi yerine getirmek için aldıysanız, hediyeyi verdikten sonra o kişinin yüzündeki ifadeyi gözlemlemezsiniz bile sadece hediyenizi verir sıranızı savuşturursunuz. Hediyeyi alanda mutluysa eğer gözlerinin içine kadar gülümser, şayet değilse sadece dudaklarıyla gülümser. Karşılıklı sohbetlerde de rastlarız beden dilinin kişiyi nasıl ele verdiğine. Sohbet halindesinizdir, anlattıklarınız elbette sizin için mühimdir ki güzel güzel anlatıyorsunuzdur. Karşınızdaki size bakıyordur bakmasına, dinler gibidir de oysa umursamazcasına, yerli yersiz kafasını sallayışları, dudağının kenarına yerleştirdiği o manasız alaycı gülümseme söylediklerini gerçekte dinlemediğini ve anlattıklarınızı hiç de önemsemediğini gösterir. İşte karşınızdakini okuyabilirseniz eğer o kişi ile olan iletişim şeklini ya da boyutunu değiştirmeye başlarsınız. İnsanları ne kadar iyi okuyabilirseniz yani onların bedenlerinin sizinle nasıl konuştuğunu ne kadar iyi dinleyebilirseniz o kadar kaliteli ve doğru iletişimler kurarsınız. Böylelikle hayatınızda doğru iletişim kurabileceğiniz, sizi anlayabilecek, mutluluğunuzu, kederinizi gerçekten paylaşacak ve size hak ettiğiniz değeri verecek kişiler olacaktır.
Beden dili kelimelerden daha güçlüdür. (Ricky Gervais)
Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://sevginin-isigi-sifa.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir.