DÜŞÜNCELERİNİZİN KAZANANI HANGİSİ SİZ KARAR VERİN (1)

“Düşüncelerin neyse hayatın da odur. Hayatın gidişini değiştirmek istiyorsan düşüncelerini değiştir.” diyor William Shakespeare.

Yaşadığımız evrende sadece sakin sakin akan nehirler, hafif hafif esen meltemler, mis kokulu çiçekler yok… Yanardağlar, kasırgalar ve türlü türlü olumsuzluklar da var. Bizler de doğanın bir uzantısı olarak; sevgi, şefkat, mutluluk, huzur, pozitiflik gibi duygulardan ibaret değiliz. Öfkemiz de var, acılarımız da kızgınlıklarımız da negatif düşüncelerimiz de… bunun içindir ki; başlangıcımız kabullenmekten geçmektedir. Her bir duygunun, her bir olayın gerçekliğini kabullenirsek çıktığımız yolda emin adımlarla yürürüz. Herhangi bir algıyı düşünce sistemimize yerleştirmeden önce kendimizi anlamaya, keşfetmeye çalışmalıyız. Hayattaki gerçek kazanımlar emeksiz edinilmiyor, almak için vermek gerekiyor. Bunun için kendimizi bilmeye emek harcamalıyız. Buradan yola çıkarak ‘Pozitif Düşünce’ ve ‘Negatif Düşünce’ konularının derinliklerine doğru yelken açalım…

Pozitif’in Latince kökenlerine baktığımızda bunlardan biri “Positum” kelimesidir. Positumun kelime anlamı da ‘elde olan, gerçek olan, var olandır.’ Sadece pozitif gibi görünen, sadece iyi olan şeylere değil artısıyla eksisiyle bir bütün olarak, gerçekçi şekilde bakmaktır. Rahatsız eden duyguları da göz önünde tutmak, belli sorunları da aynı potada düşünebilmektir.

Negatif sözcüğü Fransızca’ dan alıntıdır. Fransızca bu sözcük de Latince negativus sözcüğünden alıntıdır. Bütünde kelime ‘değillemek, yadsımak’ anlamına gelmektedir. Negatiflik kulağınızda yankılanma şeklinden dahi anlaşılacağı üzere iyiyi kötüye çeviren, onu karartan bir düşünce şeklidir.

Düşüncelerimiz güçlü bir enerji kaynağıdır. Bu kaynağı meyve veren bir ağaç gibi düşünelim. Ağacın bakıma, suya, güneşe ihtiyacı vardır, hatta belirli dönemlerde aşılanmaya ihtiyacı var ki daha sağlıklı meyveler verebilsin diye. Bu ağacın elma ağacı olduğunu varsayarsak, aşılamanın da sağlıklı bir elma mahsulü alabilmek için o niteliğe uygun olması gerekir. Elma ağacı, armut ağacının aşılaması yapılamaz, yapılsa dahi ortaya kim bilir nasıl sonuç çıkar. Olması gereken ne ise o olmalıdır. O ağaç elma ağacı ve mahsulü elma olmalı. Ağaç ve bizim düşüncelerimiz, gelelim bağlantıya… Düşüncelerinizi ne ile ve nasıl beslerseniz alacağınız mahsulde o olur.

Çoğu insan kendisinin koşulsuz şartsız, her zaman pozitif olduğunu düşünür. Hatta buna öyle inanmıştır ki aksini söyleyenleri, ondaki negatiflikleri görüp de bunu değiştirmesi için yardım eli uzatanları ya görmezden gelir ya da geri çevirir. Oysa yağmur yağdığında, rüzgârın çıkacağını düşünüp, şemsiyesinin kesinlikle bu rüzgârda kırılacağını düşünen odur. Kar yağsa, karlı havada işe nasıl gideceğini, trafiğin yoğunluğundan ya da yolların karlı olmasından bir sürü sıkıntı yaşayacağını düşünen odur. Doktora gideceği zaman karşısına ya anlamayan doktor çıkarsa diye endişe duyan odur. Evde yeni masraflar çıkarsa aldığı maaş bu ay yetmezse diye kaygılanan odur. Çocuğu sınava girmeden evvel, ya başarısız olursa diye telaşlanmaya başlayan odur. Yaşadığı bir olumsuzluğu tüm hayatına mal eden ve kendine şanssız yaftası yapıştıran yine odur. Dikkat edin, saydığım hiçbir durum henüz gerçekleşmedi, durum gerçekleşmeden kaygılar başladı, negatiflik dağları her bir tarafta ardı ardına yükseldi. Ama sorsanız o negatif değil aksine pozitif bir insandır!

Negatif Düşünceler, Negatif İnsanlar! Araştırmalar, negatifliğin bulaşıcı olduğunu ve az miktarda negatif beyin aktivitesinin bile bağışıklık sistemimizi zayıflatıp bizi hastalıklara daha yatkın hale getirebileceğini gösteriyor. O nedenle yaşamınızda özellikle çok yakınlarınız arasında bu tür insanlar varsa, onlara yardım ellinizi uzatıp, negatiflerini pozitife çevirmeyi yardım edin. Bu yardımları kabul etmeyenler için aranıza mesafe koymaktan başka yol yoktur! Kendi enerjinize odaklanın ve olumlu insanlarla bağlar kurun.  Negatif insanlar ‘ama’ kelimesini çok kullanırlar. Negatif bir kişi olumlu bir açıklama yaptığında onun da bir kez olsun mutlu olduğunu düşünürsünüz. Ne yazık ki daha siz rahat bir nefes almadan önce, “Ama” diyerek, olumlu yorumlarını bir şekilde olumsuz yönde değiştirirler. “İyi bir restorandı, ama çok gürültü vardı.” Onlara iyi haberlerle gitseniz bile, olumsuz bakmanın bir yolunu bulurlar. Heyecanla maaşınızdaki artışın haberini verdiğinizde, “İyi ama hayat o kadar pahalı ki aldığın artış bir işe yaramayacak!’’

Karşınızda sürekli yakınan, olumsuzlukla perçinlenmiş şekilde konuşan kişiye konuşması bitince şunu sorun: “Şimdi bana olumlu bir şey söyleyebilir misin?’’ Büyük olasılıkla olumlu hiçbir şeyin olmadığı cevabını verecektir. Ona, yaşamın sunduğu, sahip oldukları güzellikleri hatırlatın. Şükretmenin önemini anlatın. Değişmesine ve iç görü kazanmasına yardımcı olun.

Asla göz ardı etmeyin ki; olumsuz insan sizseniz, değişmeye başlayın!

David J. Polley der ki;

“Birçok insan çöp kamyonları gibidir. Çöple dolu, negatiflikle dolu, öfkeyle dolu, dolaşır durular. Çöpleri biriktikçe, dökecek bir yere ihtiyaç duyarlar. Ve eğer izin verirseniz, onu size boşaltırlar.  Birisi size çöpünü dökmek istediğinde, üstünüze almayın. Sadece gülümseyin, el sallayın, iyilikler dileyin ve yolunuza devam edin. Bunu yaptığınız için mutlu olacaksınız.’’

Daha anlatacak çok şeyim var bunun için konumuzun devamını Cuma günü sizlerle paylaşacağım. Pozitif Düşünceler, Pozitif İnsanlar! Yaşanmışlıklar! Bu detayları da konuşacağız.  Bu vakte kadar sizlerden gelecek yorumları, değerlendirmeleri bekliyor olacağım.

Her şey gönlünüzce olsun!
Sevgi ve ışıkla kalın!..
Nurgül AYABAKAN
nurgul.ayabakan@gmail.com
Telif Hakkı©2021 Sevginin Işığı “Şifa”. Tüm Hakları Saklıdır.
Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://sevginin-isigi-sifa.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir.
 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir