Sri Lanka’nın toplam 22 milyon olan nüfusunun şehirlere dağılımı orantısal olarak birbirine yakın. Çok dinli bir ülke olan Sri Lanka nüfusunun yüzde 70’i Budist. İkinci sırada Hinduizm yer alırken onu çok az sayıdaki Hristiyan ve Müslüman nüfus izliyor.
Dünyanın en inançlı üçüncü ülkesi ünvanına sahip olan ülkenin halkının en önemli özelliği sıcakkanlı, samimi, içten olmaları. Orada insanlar maskelere ihtiyaç duymadan, doğal yaklaşıyorlar size. Sadece göz temasında bulunduğunuzda bile sizi hiç süzmüyorlar ve gözlerinden o sevgiyi hissediyorsunuz.
Güney Asya ülkelerinde seyahat ederken bu sevgi enerjisini ve doğallığı ilk olarak Laos’da hissetmiştim. İkinci kez ise Sri Lanka’da hissettim. Sokaklarda, bahçelerde, köylerde gezerken kendinizi güvende hissediyorsunuz. İnsanlar maddeden uzak maneviyat enerjisi ile yaşıyor bu ülkede. Yüzlerinden, yaklaşımlarından ve konuşmalarında iç huzurunu ve mutluluğu buldukları çok net anlaşılıyor.
Polonnaruwa Antik Kenti turunu tamamlayınca yemek molası verdik. Öğle yemeğinin ardından Dambulla’ya doğru yola çıktık.
Dambulla Kraliyet Mağarası “Altın Tapınak”:
Dambulla’nın Altın Tapınağı olarak da bilinen Dambulla Mağara Tapınağı, Sri Lanka’nın orta kısımlarında bulunan bir Dünya Mirası alanı. Bu site Kolombo’nun 148 kilometre doğusunda, Kandy’nin 72 kilometre kuzeyinde yer alıyor. Dambulla, Sri Lanka’daki en büyük ve en iyi korunmuş mağara tapınağı kompleksi aynı zamanda.
Dambulla Tapınağı’na çıkarken yine sayısını hatırlamadığım kadar çok dik basamakları tırmandık. Yorucu bir parkur olmasına rağmen çok güzel bir manzara size eşlik ediyor. Bu eşsiz manzaranın fotoğraflarını çekmek tırmanışı daha zevkli hâle getiriyor.
M.Ö. 1. yüzyıla dayanan Dambulla Mağara Tapınağı, Sri Lanka’daki en etkileyici mağara tapınağı. İç mekânların kuru kalmasını sağlamak için damlama hattıyla oyulmuş, geniş bir çıkıntılı kayanın altında beş mağara var. Mağara dışında kalan gölgelik kısım 1700’lü yıllarda yapılmış. 1938’de ise zanaatkârlar mimariyi kemerli sütunlar ve üçgen girişlerle süslemiş. Mağaraların içinde tavanlar, kayanın konturlarını takip edecek şekilde Lord Buddha ve Bodhisattvalar ile çeşitli tanrı ve tanrıça figürlerini içeren karmaşık desenlerde boyanmış.
Bu tapınakta da yabani incir ağacı dikkatimizi çekiyor. Buda, incir ağacının altında meditasyon yaptığı ve nirvanaya ulaştığı için bu ağaç ülkede kutsal kabul ediliyor ve genelde tapınaklara dikiliyor. Ağaç süslemesinde de uluslararası Budist bayrağı kullanılıyor.
Yerel rehberimizin anlattığına göre Tapınak’ta 153 adet heykel bulunuyor. Buradaki Buda heykelleri ile ilgili 3 farklı duruş olduğunu görüyoruz: Meditasyon yapan Buda, Ayakta duran Buda ve Yatan Buda. Ayakta duran Buda heykelinin sağ eli önde. Bu, “kötülükleri durdurdu” anlamına geldiği gibi “eğitim” manasına da geliyor. Yatan Buda da 2 farklı durumu simgeliyor. Biri dinlenen Buda, diğeri ise ölmüş Buda. Dinlenen Buda’nın kafasında aydınlanmanın sembolü olan bir taç bulunuyor, el biraz açık ve ayaklarının ikisi de aynı hizada. Ölen Buda’nın ise ayakları birbirine paralel değil, biraz açık.
5 mağaranın her birinde Buda’nın çok farklı heykelleri bulunuyor. Binlerce fresk ve resim de heykellere eşlik ediyor.
İlk mağarada uzanmış Buda heykelini gördük. Tabii fotoğrafını çekmek biraz zor oldu. (14 metre uzunlukta.)
İkinci mağarada ağacın altında meditasyon yaparken nirvanaya ulaşması anlatılmaktadır. Bu, ikinci ve aynı zamanda en büyük mağarada, ayakta duran on altı ve oturan kırk Buda heykeline ek olarak, hacıların sıklıkla çelenklerle süslediği tanrılar Saman ve Vishnu yer alıyor. Mağarada iki büyük kralın da heykeli bulunuyor. M.Ö. birinci yüzyılda manastırı onurlandıran Kral Vattagamani ve on ikinci yüzyılda manastır girişinin yakınındaki bir taş yazıtın da belirttiği gibi elli heykelin yaldızlanmasından dolayı Kral Nissanka Malla. Mağaraya uygun olarak Maharaja lena; “Büyük Kralların Mağarası” adı verilmiş.
Üçüncü mağara, Maha Alut Vihara, “Büyük Yeni Manastır” olarak anılıyor. Ünlü Budist canlandırıcı Kral Kirti Sri Rajasinha’nın (1747-1782) heykeli yer alıyor.
Daha küçük dördüncü ve beşinci mağaralar daha sonraki bir döneme ait. Resim ve heykellerde düşük işçilik göze çarpıyor. Birinci ve ikinci mağaralar arasında bulunan küçük bir Vishnu Devale ziyaretçilerini cezbediyor.
Ayrıca 5. mağarada yine bir yatan Buda heykeli bulunuyor ancak bu ölmüş Buda heykelidir.
Mağaraları gezerken çok farklı bir atmosfer yaşıyorsunuz.
Avluda yine lotus çiçekleri ile bezeli bulunan havuz yer alıyor.
Mağara Tapınağı’nın ardından tarçın, kakule, karabiber, kimyon, vanilya, karanfil gibi çeşitli baharatların, fıstıkların ve ayurvedik bitkilerin yetiştirildiği bir baharat bahçesini ziyaret ettik. Bu bahçede çeşitli yerel bitkilerin tanıtımını yaptılar. Tanıtımdan sonra bahçeyi gezdiğinizde gerçek anlamda o bitkilerin kokusunu alıyorsunuz. Adada en ünlü ürün ise çay ve tarçın. Sırası geldiğinde onlardan da bahsedeceğim.















































Telif Hakkı©2021 Sevginin Işığı “Şifa”. Tüm Hakları Saklıdır.
Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://sevginin-isigi-sifa.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir.
Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://sevginin-isigi-sifa.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir.