Karakum çölünden geçerek Harezm Bölgesi’ndeki masalsı vaha şehir Hiva’ya doğru yolculuk.Buhara şehrinden 450 km uzaklıkta bulunan Hiva coğrafi konumundan ve kültürel değerlerinden dolayı ülkenin diğer şehirlerine göre kendine has mimariye ve oldukça farklı bir havaya sahip. Hiva, önemli bir su kaynağına sahip olduğu için İpekyolu’nda vazgeçilmez bir etap oluşturmuş. Ahamenid İmparatorluğu’nun bir parçası olan Harezm’de İslam dini şehir, M.S. VII yüzyılda Arapların eline geçince yayılmaya başlar. XI.-XIII. Yüzyıllar arasında Grazneliler ve Selçuklular zamanında çeşitli Türk boylarının Harezm’e gelip yerleşmeleri bölgenin Türkleşmesini sağlar. 1097 YILINDA Kutbeddin Muhammed’in, Sultan Sencer tarafından “Harezmşah” olarak Harezm valiliği görevine atanmasıyla, bölgede Harezmşahlar sülalesinin başladığı kabul edilir. XVI.yüzyılda Hiva Hanlığı’nın oluşmasıyla da bölgedeki hakimiyet el değişir. Harezmşahlar ve Hiva Hanlığı en sonunda 1873’te yenilerek Rusya’nın egemenliği altına girer. Bolşevik Devrimi’nden sonra diğer hanlıklarla birlikte Hiva Hanlığı da kaldırılarak yerine Harezm Sovyet Halk Cumhuriyeti kurulur ve Hiva şehride bu Cumhuriyetin merkezi yapılır. 1924’te Özbek Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’ne bağlanmasıyla politik önemini kaybeder. Hiva’ya varışı takiben tarihi şehir merkezindeki otelimize yerleşme. Ardından “gökyüzü altındaki açık hava müzesi” olarak nitelendirilen, ziyaretçilere görsel bir şölen sunan, labirenti andıran yapısıyla çok sıra dışı bir yer olan tarihi şehrin ilk izlenimleri için bir gezinti.


Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://sevginin-isigi-sifa.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir.