İÇSEL HUZUR İYİ YAŞAMIN KAPISINI AÇAR

Sevgili okuyucularım, bu ayki kitap paylaşımın bir bölümünün paylaşıyorum.

“Ben mutlu ve dolu dolu bir yaşamı nasıl yaşayabilirim?

Ben nasıl iyi bir insan olabilirim?

Bu iki soruya yanıt bulabilmek, Epiktetos’un tutkusuydu. Bu etkin Stoacı filozof, MS 50’ye doğru Frigya, Pamukkale’de, Roma İmparatorluğu’nun doğudaki topraklarında dünyaya gelmişti.

Onun öğretileri, antik kültürel süslerinden arındırıldığında, esrarengiz bir şekilde “çağdaş yaşama uygunluk” taşıyor. Bu kitabın bazı satırları, en iyi çağdaş psikoloji metinlerinden biriymiş gibi geliyor insana. Bu yazılar Huzur Duası gibi yeniden sağlığa kavuşma hareketine örnek oluyor: “Bana değiştiremeyeceğim şeyleri kabul edebilmem için huzur; değiştirebileceğim şeyleri değiştirebilmem için cesaret; farklılığı bilebilmem için bilgelik bahset.” Bu sözler kolaylıkla bu kitabın içindeki bir cümle olabilirdi. Gerçekte, Epiktetos’un düşünceleri “kendini yönetme” ile ilgili çağdaş psikoloji çalışmaları için derinlere ulaşan sağlam bir kök olabilirdi. Onun öğretileri iki bin yıldır Yaşam Sanatı üzerine odaklanmış belli başlı düşünürler üzerinde çok büyük oranda etkide bulunmuştur. Hem de klasik öğrenimin kalitesindeki düşüşle, Epiktetos günümüzde daha az bilinir olsa bile.

Başka bir açıdan bakıldığında Epiktetos çağdaş olmaktan çok, gelenekseldir. Toplumumuzda her zaman açıkça olmasa bile, genelde profesyonel başarılara, sağlığa, güce ve şöhrete arzu ve özlemle bakılmaktadır. Epiktetos ise bu şeyleri hakiki mutlulukla ilişkisiz ve önemsiz bulur.  Gerçek mutlulukla ilişkili gördüğü şeyler ise nasıl bir kişi olduğumuz ve nasıl bir hayat yaşadığımızdır.

Epiktetos için mutlu bir yaşam; erdemli bir yaşamla bir ve aynı şeydir. Mutlu olmak ve yaşamı dolu dolu yaşamak, doğru şeyler yapmanın doğal sonuçlarıdır. Kendi zamanındaki birçok filozoftan farklı olarak Epiktetos, dünyanın anlaşılması üzerine yapılan araştırmalardansa, ahlaki erdem, izlerken önemli adımlar atmakla ilgileniyordu. Onun dehasını, ahlaki mükemmellik arayışından çok, ahlaki mükemmellik arayışından çok, ahlaki ilerleme üzerinde durması oluşturuyordu. İnsanların kendi en yüksek ilkeleriyle yaşamaktan nasıl kolayca sapabildikleri üzerine durması oluşturuyordu. İnsanların kendi en yüksek ilkeleriyle yaşamaktan nasıl kolayca sapabildikleri üzerine hassas bir anlayışa sahip olarak öğrencilerini, filozofça yaşamın, kişinin kalbinde yaşattığı kişisel ideallerine uygun olarak, adım adım ilerlemesi şeklinde görmeleri konusunda teşvik ediyordu.

Epiktetos’un “İyi Bir Yaşam” reçetesi başlıca üç tema üzerine kuruluydu: arzularınızın efendisi olun, görevlerinizi yerine getirin, kendiniz ve büyük insan topluluğu içindeki ilişkileriniz üzerine düşünmeyi öğrenin.

Mutluluk ve özgürlük, bir tek ilkenin açık seçik anlaşılmasıyla başlar: bazı şeyleri kontrol edebiliriz, bazı şeyleri kontrol edemeyiz. Ancak siz bu temel kuralla yüzleştikten, neyi kontrol edebileceğinizi ve neyi edemeyeceğinizi öğrendikten sonra, içsel sakinliğe ve dışsal etkinliğe ulaşabilirsiniz. ”   

Her şey gönlünüzce olsun!
Sevgi ve ışıkla kalın!..
Nurgül AYABAKAN

Telif Hakkı©2021 Sevginin Işığı “Şifa”. Tüm Hakları Saklıdır.
Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://sevginin-isigi-sifa.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir.
 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir