Nurgül AYABAKAN Yazıları:

ÇOCUKLUKTA YAŞANANLAR İZ BIRAKIR

Yaşadığım kimi olaylar geçmişe götürüyor beni, bazen bir ortanca bazen bir apartman bahçesinde oynayan çocuklar… Film şeridi gibi geçiyor çocukluğum gözlerimin önünden; mutlu olduğum zamanları ya da bana üzüntü veren olayları hatırlıyorum hüzünle ya da tebessümle. Unutmuyor insan; en çok da çocukken yaşadıklarını. Anılara kaldığımız yerden devam edelim, bakalım sandıktan bu kez ne çıkaracak her […]

EN ÖNEMLİ AN, EN ÖNEMLİ KİŞİ, EN ÖNEMLİ İŞ…

Sevgili okuyucularım, sıra geldi bu ayki bilgelik hikâyemize. Her bilgelik hikâyesi bizler için önemlidir, her bir cümlesi bir şeyler öğretir. Önemli olan sadece okumak değil bu bilge hikâyelerin öğretilerini hayatımızda uygulamaktır. Bazen yazıları okuyup sadece geçiştirme yaparız. Hâlbuki derinlemesine baktığımızda bilgelik konusunda ne kadar eksik olduğumuzun farkına varırız. Aşağıda paylaşacağım bilgelik yazısı öncesinde birkaç cümle […]

AH ŞU SINAVLARIMIZ

Zamanın nasıl hızlı geçtiğinin farkında olmadan yaşıyoruz. Ancak geri dönüp baktığımızda neler yaptığımızı kavrıyoruz. Bu kişisel muhasebe bizi iki farklı sonuca götürüyor: Ya hiçbir şey yapmamış vaktimi boşa geçirmişim, diye söyleniyoruz ya da bu zamanı çok iyi değerlendirdim, diyoruz. Şimdi biraz geriye gidelim; iki sene öncesine… Herkes kendi düzeninde yaşarken yeryüzündeki bütün insanları olumsuz etkileyen […]

DURU GÖRÜ

Sevgili okuyucularım, geçen ay metafiziksel duyularla ilgili duru bilişi paylaşmıştım. Bu ay duru görü ile bilgileri sizlerle paylaşacağım. Duru görü doğuştan gelen üçüncü göz olarak adlandırılan epifiz bezinde gerçekleşir. Bazı insanlar doğuştan bu duru görü olduklarını farkında olmazlar zaman içinde bazıları farkına varır bu duru görüyü geliştirebilirler. Bazı insanlar böyle bir yeteneğinin olduğunu farkında bile […]

ÇOCUKLARIN DA FİKİRLERİ VARDIR

Birlikte geçmişe yolculuğa çıktığımız yazılara devam edelim. Geçmişimiz; bizi biz yapan, bugünümüzü inşa eden yaşantımız… Bakalım bugünkü beni inşa eden çocuk, sandığa dokuz yaşından daha neler neler saklamış? Hatırlayacaksınız bir önceki anı yazımda, benden bir yaş küçük kardeşimin, o yıl 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı törenine okul bandosunda trampet çalarak katıldığını anlatmıştım. Kardeşimin […]

EN KOLAY ROL KURBAN ROLÜ OYNAMAK-2

Değerli okuyucularım, üç gün önceki yazımda kurban psikolojisini anlatmaya başlamış ve detaylı örnekleri ile kurban rolünden çıkılması için neler yapılması gerektiğini bugün yazacağımı belirtmiştim. Hatırlayacaksınız, kurban rolüne bürünmeyi seçenlerin temel özelliğinin sürekli şikâyet etmek, kendine acımak ve çevresindekilere acındırmak ama çözüm için de sorumluluk almaktan ve değişim başlatmaktan kaçınmak olduğunu belirtmiştim. Şimdi örneklerle konuya biraz […]

EN KOLAY ROL KURBAN ROLÜ OYNAMAK-1

Sevgili okuyucularım, internette bir kitap siparişi verirken karşıma çok güzel bir söz çıktı. Belki birçoğunuzun bildiği bu sözle sizi selamlayarak başlamak istedim yazıma: “Sen kadere gülümse ki dünya sana gülümsesin.” Bugün, pek çok insanın içine düştüğü kurban psikolojisi konusunu yazacağım. Detaylı ele almak istediğim için bugün kurban psikolojisinin nedenleri ve bunu seçen kişilerin özelliklerini anlatıp, […]

SEVGİ OLUMLAMASI

Sevgili okuyucularım, aylık olumlama serimize bugün sevgi olumlaması ile devam edeceğiz. Belki gene çoğunuz, “Ben sevgideyim zaten ne için olumlama yapacağım?” ya da “Bu olumlamayı yaparsam kendimi ya da başkalarını sevecek miyim?” diye içinizden konuşacaksınız. Her zaman belirttiğim gibi olumlamaların faydası var, tabii ki düzenli yapılırsa. Ağzımızdan çıkan sözlere bakalım, sevgi dolu mu yoksa kırıcı, […]

BÖYLEYDİ BİZİM BAYRAMLARIMIZ

Yaşadığımız her şey, iyisiyle kötüsüyle birer deneyim oluşturuyor hayatımızda. Geçmişe dönüp bakıyorum, film şeridi gibi geçerken dokuz yaşındaki çocuğu görüyorum yine sandığın başında. Açmış kapağını gülümseyerek bakıyor içinde gördüklerine. Gelin hep birlikte bakalım neye gülümsediğine. Sandıktan gelen seslere kulak verelim, seremoni başlasın ve yeni bir anı demeti daha beni sizlerle buluştursun. Nisanı ayının sonlarına doğru […]

BAŞKASINI YARGILARKEN İKİ KERE DÜŞÜNÜN-2

Sevgili okuyucularım, hatırlayacaksınız üç gün önce yargılamak konusunu yazmış ve yargılama ile düşünceyi söylemek arasındaki farkı bugün anlatacağımı belirtmiştim. Tabii bunu yaparken konuyu yine örneklerle detaylandıracağım. Yargılama ile düşünceyi söylemek sıkça birbirine karıştırılır. Oysa ikisi arasında çok ince bir çizgi vardır. Yargılamada, insanların hayatlarını öğrenmeden, neler yaşadıklarını bilmeden hemen sonuç çıkarmak söz konusudur ama düşünceyi […]