Sevgili okuyucularım, yaptığı olumsuz davranışları veya söylediği sözleri inkâr eden insanlarla eminim ki birçok defa karşılaşmışsınızdır. Böyle bir durumda tavrınız ne oluyor? Kontrolünüzü kaybedip öfkeyle tepki vermek. Sözünün ya da davranışının yanlışlığını ispat etmeye çalışmak. Kişiyi kendisiyle yüzleştirerek farkındalık getirmek. Hiç uğraşmak istemeyip tamamen hayatınızda çıkarmak. Takındığınız tavır hangisi olursa olsun nedeni tektir: İnkârcının bunu sürekli ve bilerek yaptığını fark etmek.
Aslına baktığınızda yaptığı hatalı davranışları ve söylediği sözleri inkâr edenlerin bu davranışlarının altında hem korku hem de güçsüzlüğün yattığını görürsünüz. İnkâr edip başka nedenler gösterene, biraz da insan sarrafıysanız zaten inanmazsınız. Bir insan güçlü ise cesaretle söylediklerinin arkasında durur, yaptığı davranışın arkasında durur. Böylece hem samimiyetini ortaya koyar hem de dürüstlüğünü. Aynı zamanda güven de verir.
Genellikle insanların psikolojik olarak kendilerini hep haklı çıkarmak ve yaptığı olumsuz davranışları ve sözleri hatırlamamak gibi bir eğilimleri vardır. Ya “Unuttum” ya “İnan ki hatırlamıyorum” veya “Sen bu konuyu açınca ben yanlış anladım öyle ifade ettim” derler. Savunmaya geçerler. Fakat bu insanlar her nasılsa kendilerine yapılan olumsuz davranışları ve sözleri hayatta unutmazlar. Hâlbuki hata yapmak doğaldır, zaten tecrübe dediğimiz de böyle bir şeydir, insan hata yaparak büyür ama hatasını kabul etmezse kendini geliştiremez ve büyütemez. Bu en kötüsüdür çünkü olumsuz bir karma oluşturur. Yaptığı hatayı inkâr ettiği zaman sadece günü kurtarır. Oysa hatayı kabul etse yüzleşip bir karma temizlemiş ve karşı tarafa da bunu söylemiş olur.
Hatasını bildiği hâlde inkâr eden insanların aslında neden inkâr ettiklerine baktığımızda birkaç faktör ortaya çıkıyor.
- Yalan söylediği için güvensizlik oluşacağını bilmesi.
- O hatayı yapmak zorunda kaldığına dair açıklayıcı bir neden söylemediği için samimi olmadığını görürsünüz, yine güven oluşmaz.
- Yalnız kalmak ve dışlanmak korkusu. Hatalı olduğunu kabul ederse güveniniz sarsılacağı için kendisiyle irtibatınızı keseceğinizden korkar.
- Kendini mükemmel gördüğü için hatayı kabul etmemek.
- Kendini güçsüz görmek.
Bunlar uyanmak istemeyen insanın arkasına sığındığı gerekçelerdir. Hâlbuki uyanmak isteyen bir insan inkâr etmeden hatasını kabullenip yüzleşir ve karşı taraftan özür diler. Karanlık olan bu inkâr yönünü ışığa çevirmiş olur. Ama uyanmak istemeyen her hatasını inkâr eder ya da başka bir nedenin arkasına sığınır.
Daha açıklayıcı olması için bunu yaşadığım örneklerle anlatayım. Bir arkadaşımla ikimizin ortak bir başka arkadaşımızla yaşadığımız diyalogdan bahsedeceğim. Ortak arkadaşımız birkaç sene önce diğer arkadaşımı sosyal medya hesabından çıkarmış. Sonra bana da söyledi bunu. Nedenini sordum. Onu da söyledi. Kendince haklı olabilir. Aradan birkaç yıl geçtikten sonra yeniden eklemiş. Ortak arkadaşımız kendisini neden çıkardığını sorunca “Yok, yanlışlıkla oldu,” demiş. Bana da “Ben çıkarmadım,” diyor. Aslında basit gibi görünen bir mesele hatta bazılarınız “Ne var bunda? O zaman çıkarmış şimdi de almış,” diyebilirsiniz. Olay o değil, davranışının ve söylediği sözün arkasında durmamasıdır. Daha kötüsü ikimize de farklı konuşmasıdır. Öteki arkadaşıma “Yanlışlıkla çıkardım,” diyor bana ise “Yok, çıkarmadım sadece bildirimi kapattım, takibi bıraktım,” diyor. Bu meselenin aslında ne diğer arkadaşıma ne de bana hiçbir faydası veya zararı yok. İnkâr ederek yalnızca kendisine olumsuz karma oluşturuyor. İkincisi de samimiyet yok, dürüst davranmadığı için güven de olmuyor.
Şimdi bunu altında yatan faktörlere bakalım, ne göreceğiz? O anda öfkeli olduğu, kızdığı ve görüşmek istemediği için arkadaşlıktan çıkarmıştı. Doğruyu söylese arkadaşını kaybedecekti. O yüzden söylemedi. Fakat yaptığının hatalı olduğunu görüp bunu kendine yakıştıramadığını sonradan fark etmişti. İnsan ne kadar dürüst olursa bilinçaltında ve bilinçüstündeki travmaları kolaylıkla şifalandırır. Önemli olan hatayı kabullenmektir.
Sevgili okuyucularım, konuyla ilgili örneklere bir sonraki yazımda devam edeceğim.
Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://sevginin-isigi-sifa.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir.