İYİ NİYETLE SÖYLENEN OLUMSUZ CÜMLELER

Sevgili okuyucularım, yazılarımda insanın pozitif/negatif düşünce yapısının, pozitif/negatif duyguların, ağzımızdan çıkan sözlerin hayatımızı nasıl etkilediğini daha önce yazmıştım. Bugünkü yazımda ise kendimiz ve başkaları için iyi niyetle söylediğimiz dileklerde gizli olumsuzluklardan söz edeceğim. Bunlar aslında çocukluğumuzdan beri ailemizden ve etrafımızdan duyarak öğrendiğimiz kalıplamış cümlelerdir ve biz farkında olmadan sıkça kullanırız. 

Bazen hayallerimizi hayatımıza çekmek isteriz fakat farkındalığımız olmadığı için ağzımızdan çıkan kelimelere ve cümlelere dikkat etmeyiz. Söylediklerimizle evrene nasıl bir enerji gönderdiğimizin farkında olmayız. Aslında konuşurken kullandığımız her kelimeyle bir anlaşmaya imza atıyoruz. Ama o anda bazılarımız “Bu kelime ile mi hayatım değişecek?” ya da “Bu cümlem yüzünden mi bu olumsuzluğu yaşıyorum?” diye söylenirler. Şunu da işitmiş olabilirsiniz: “Bak bizim bir tanıdık var, hep olumsuz konuşur ama her şeyi gayet iyi.” Evet, o anda her şeyi iyidir o insanın ama sonra olumsuzluk yaşayacağını bilmez. Çünkü evren öyle bir şey ki gönderdiğimiz her mesajı kaydeder. Aslında evrenle birlikte bilinçaltımız kaydediyor. Sonra olumsuzluklar yaşayınca diyoruz ki “Büyük konuşmuşum.” İşte bu cümle, kendimize itiraf edemesek de “Kullandığım her olumsuz kelimeyle bugünü ben yaratmışım.” demekten başka bir şey değildir. En basitinden günlük yaşamımızda bir durumu anlatmak sıkça kullandığımız iki kelimeye bakalım: İyi ve kötü. Bu iki kelime de kendi enerjisini kendi içinde barındırır. İyi pozitiftir, kötü ise negatif.

Amerikalı sinirbilimci Prof. Dr. Andrew Newberg’in “Words Can Change Your Brain” (“Kelimeler Beyninizi Değiştirebilir”) adlı kitabında şu cümleler geçiyor:

“Dil, davranışlarımızı şekillendirir ve kullandığımız her bir kelime sayısız kişisel anlam barındırır. Doğru kelimeleri, doğru şekilde kullanmak ise bize sevgi, para ve saygı getirir. Yanlış kelimeler veya doğru kelimeleri yanlış şekilde kullanmak ise bizi bir çatışmaya sürükler. Eğer hedeflerimize ulaşmak ve hayallerimizi gerçekleştirmek istiyorsak konuşmalarımızı bir orkestra şefi gibi dikkatlice yönetmeliyiz.”

Bazen etrafımızdaki insanlara iyi niyetle söylediğimiz veya onlara minnettarlığımızı belirtmek için kurduğumuz cümlelerde farkından olmadan olumsuzluk vardır. Maalesef kullandığımız kelimelerin gerçek anlamları üzerine uzun uzun düşünmeden alışkanlıkla konuşuruz. Bazılarımız “Ne yapayım ağız alışkanlığı olmuş.” diyerek geçiştirmek ister. Tamam, alışkanlık olmuş ama onu değiştirmek için ne yapıyorsun? 

Değişim için temel şart farkındalıktır. Peki, farkındalık nasıl sağlanacak? Tabii ki olumlama çalışmasıyla. Sürekli yapılan olumlamalar, biraz önce sözünü ettiğim alışkanlıkları değiştirir, kullanılan olumsuz kelimelerle ilgili bir farkındalık oluşturur ve onları siler. Çünkü sürekli yapılan olumlamalar da alışkanlık yaratır. Farkındalık yüksek olunca değişmemiz daha kolay olur. Bize yüklenen olumsuz kalıplardan kurtulmamızı sağlar. O kalıplardan bir tanesi de konuşurken kullandığımız deyimlerdir. Sıkça karşımıza çıkan bu deyimlerdeki dilekler iyi niyetle söylenirler ancak hepsi de olumsuzdur. Olumsuz kelimelerin altında korku vardır ve korku, sevgi barındırmaz. O kelimeleri kullanan kişi kadar karşısındakinin de korkularını tetikler, frekansını düşürür, ruh ve beden sağlığını olumsuz ekiler. Şimdi birlikte bunlardan birkaçını örneklerle inceleyelim.

Yolculuk yapacak bir kişiye, “Kazasız ve belasız git” denir. İşte burada direkt olumsuz olan iki kelime kullanılıyor: Kaza ve bela. Oysa gayet iyi niyetli söylenmiş bir sözdür, yolcunun gideceği yere sağ salim ulaşması istenir. Farkındalıkla baktığımızda bu cümlenin trafik kazası korkusuyla sarf edildiğini kavrarız.

Ev almak isteyen bir kişiye, bulduğu ev için “İnşallah bu ev olur. Bir daha böyle ev bulman çok zor.” diyenler olur. İlk cümle olumlu, inşallah alırsın, diyor ama ikici cümle olumsuz. Daha en başından olumsuz enerjiyi gönderiyor. Olacağı varsa bile oldurmayacak bir enerji bu. Baktığınızda gerçekten iyi niyetle söylenmiş ama farkındalıktan uzak bir söz.

İş kurmuş bir arkadaşınıza, “Allah seni kimseye mahcup ettirmesin.” diyorsunuz. Burada yine iyi niyet var. Arkadaşınızın çok başarılı olmasını istiyorsunuz ama yanlış sözcüklerle.

Siz veya arkadaşınız tatil planı yaparken havanın kötü olacağı bilgisi gelir. Çoğu insanın ilk tepkisi şöyle olur: “Şansa bak. Sende de hiç şans yokmuş.” veya “Bende de hiç şans yok.” Bazen de “Dua et de yağmur yağmasın, tatilin boşa gider.” der bir arkadaşınız. Aslında o da istemiyordur yağmur yağmasını, iyi niyetlidir fakat kelimeler öyle değildir.

Bir de minnettar olduğumuz insanlara iyi niyetle söylediğimiz şu cümle var: “İyi ki varsın, Allah seni başımızdan eksik etmesin.” İşte bu da iyi niyetli olumsuzluk içeren bir deyim.

Yaşlıların sıkça kullandığı bir deyime bakalım şimdi. “Allah, elden ayaktan düşürmesin, kimseye muhtaç etmesin.” Tamamı negatif bir cümle. İçinde korkular barındırıyor; hasta olursam bana kim bakacak ya çocuklarım bana bakmazsa, ya onların bakımına ihtiyaç duyacağım bir hastalığım olursa o zaman ne yaparım ben. Sırf bu korkular bile sağlıklı yaşlanacakken ruhsal ve bedensel hastalıklara yol açacaktır.

Bu deyimlerin dışında günlük yaşamın telaşları içinde öylesine ağzımızdan çıkan ve hiç farkına varmadığımız olumsuz cümleler veya kelimeler var. Örneğin çalıştığınız iş yerinde klima açık. Arkadaşınıza, “Klimayı kapat, hasta olacaksın.” diyorsunuz. Baktığınızda kötü bir niyet yok bu cümlede ama arkadaşınızın bilinçaltına direkt hastalığı kodlamış oluyorsunuz. Aynı şekilde kendiniz için de “Klimayı kapat, hasta olacağım.” dediğinizde bu kez kendi bilinçaltınızı kodluyorsunuz.

Buna benzer birçok örnek verebilirim.

Şimdi bu olumsuz cümleleri nasıl değiştirebileceğimize bakalım. İyi niyetle söylediğimiz olumsuz cümleleri olumlu olarak ifade edelim.

1)Yolculuğa çıkan kendiniz ve başkaları için

“Kazasız belasız git.” yerine

“Yolculuğum/Yolculuğun güzelliklerle geçsin. Gideceğim/Gideceğin yere sağlıkla varmanı dilerim.”

2)İş yeri açmış kendiniz ve başka insanlar için 

“Allah seni kimseye mahcup ettirmesin.” yerine

“Allah her zaman başarılı olmam/olman için yardım etsin. Bana/Sana sağlıkla, mutlulukla bol kazançlı günler versin.”

3)” Tatilim/Tatilin boyunca yağmur yağmasın.” yerine

“Tatilim/Tatilin çok güzel geçsin.”

4) Hayatınızda olmasını istediğiniz insanlara

“İyi ki varsın. Allah başımızdan eksik etmesin.” yerine

“İyi ki varsın. Hayatımızda her zaman olmanı isterim.”

5) “Allah, elden ayaktan düşürmesin, kimseye muhtaç etmesin.” yerine,

“Allah sağlıklı, mutlu bir yaşlılık nasip etsin.”

6) “Hasta olmak istemiyorum.” ya da “Hasta olmanı istemiyorum.” yerine

“Sağlıklıyım/Sağlıklısın.” “Sağlıkla yaşamayı/yaşamanı dilerim.”

Her şey gönlünüzce olsun!
Sevgi ve ışıkla kalın!..
Nurgül AYABAKAN
nurgul.ayabakan@gmail.com
Telif Hakkı©2021 Sevginin Işığı “Şifa”. Tüm Hakları Saklıdır.
Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://sevginin-isigi-sifa.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir.
 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir