GİZLENMİŞ DÜRÜST OLMAYAN DAVRANIŞLAR

Dürüstlük konusunda 7 Aralık 2021 ve 4 Ocak 2022 tarihlerde olmak üzere iki yazı paylaşmıştım. O yazılarımda, dürüstlüğün çok geniş bir kavram olduğunu, derinliğine bakmak gerektiğini ve yalnızca bir veya birkaç yazıyla anlatılamayacağını vurgulamıştım. Şimdi Konfüçyüs’ün sözü ile başlıyorum:

Kendine yapılmasını istemediğin bir şeyi başkasına yapma. Kendin ayağa kalkmak istiyorsan başkalarının da kalkmasına yardım et. Kendin başarı kazanmayı arzuluyorsan başkalarının da başarıya ulaşmasına yardım et.

Aslında dürüstlüğün temelinde sevgi vardır. Sevgi dolu bir kalp, dürüstlükle davranır. Çoğu insan dürüstlüğü sadece bir insanın parasını, eşyalarını çalmamak olarak görür. Bu yüzden de sorarsınız, “Ben kimseye zarar vermedim, dürüstüm,” der. Kendimizi düşündüğümüzde hep iyi davranılmasını isteriz. Peki, başkalarına nasıl davranıyoruz? Konfüçyüs’ün söylediği gibi kendimize yapılmasını istemediğimiz şeyleri başkalarına yapıyor muyuz?

Sıcağı sıcağına yaşadığım örnekten bahsedeyim. Günübirlik turlar düzenleyen bir seyahat acentesinin sahibi ile telefonda konuşuyordum. Akaryakıta zam geldiğinde ister istemez müşterilere bir fiyat farkı yansıtmıştı şirket. Sonra akaryakıt fiyatlarında indirim yapılmış fakat şirketin tutumu değişmemişti. Ben de hâliyle sordum, “Daha önce aldığınız fiyat farkından vazgeçip eski fiyatı uygulayacak mısınız?” Bana verdiği cevap şu oldu: “Tamam, indirim yapıldı ama fiyatlar fazla oynamıyor ki. İade etsek de fazla bir para değil ki.” Kendisine göre fazla para değilse niye zam gelince müşteriden hemen alıyor? Ne olursa olsun, mesele paranın çok ya da az olması değil, 1 kuruş bile olsa iade edilmesidir. Hakkaniyetli bir davranış sergilemektir. Kendisi, daha önce fiyat artışları sebebiyle marketten zamlı aldığı bir üründe, genel fiyatlar düşerken neden indirim yapılmadığını soruyor marketçiye. O, bunu soruyor ise kendisinden tur satın alan kişilerin de sormak hakkı var. Ayrıca kendisi bir yolcu olsa nasıl davranılmasını beklerdi, önce bunu sorması gerekiyor kendine. Bu davranış biçimiyle, o insanların parasını direkt cüzdanlarından çalmıyor ama dolayı olarak alıyor.

Dolaylı olarak dürüst olmayan davranışlardan birkaç örnekle devam edelim.

İş yerinde işini kaybetmemek için kendi yaptığı hataları başkası yapmış gibi amirlerine, şeflerine göstermek. Daha çok para kazanmak amacıyla firmaya aldığı ürün için tedarikçi ile anlaşıp komisyon alırken firmaya da yüksek fatura etmek. Benzer şekilde, sattığı ürüne gerçekten değerinden yüksek fiyat vermek, taklit ürünü orijinal olarak göstermek, işyerinde bir çalışana fazla mesai yaptırıp onun hakkını vermemek ya da fazla mesai ücreti almak için bitmesi gereken işleri zamanında bitirmeyip mesaiye kalmak.

Ya da taksiye binersiniz, şoför taksimetreyi açmaz ve der ki “Orası 10 lira ama sizden 8 lira alırım.” Oysa gideceğiniz mesafenin gerçek değeri 5 liradır.

Evinizde iki gün önce yaptığınız bir yiyeceği apartman görevlisine verirken “Bugün yaptım,” derseniz veya kendinize yaptığınız bir yiyecekte kullandığınız iyi malzemeleri o kişiye yaptığınızda da kullanmazsanız dürüstlük olmaz.

Ya da sevgilinize, eşinize, arkadaşlarınıza ve komşularınıza sevmediğiniz hâlde kendi çıkarlarınız için sevmiş gibi davranmanız, ona kendinizi şirin göstermeye çalışmanız dürüstlük olmuyor. Hatta bu durum kendiniz kandırmaktan başka bir şey olmuyor.

Buna benzer çok örnek verebilirim.

Dürüst insan, hiç kimsenin maddi veya manevi hiçbir hakkını yemez. Yaşanmış bir örneği sizlere paylaşmak istiyorum sevgili okuyucularım.  İnternet üzerinden sipariş verilen bir ürün, alıcısına değil bir başka kişiye gidiyor üstelik ürünün teslim edildiği kişi de sipariş verenin arkadaşı. Aralarında şöyle bir diyalog gerçekleşiyor:

-Senin aldığın ürün bana geldi. Bunların parası neyse vereyim, ürün bende kalsın.

-Ama ben onu bir arkadaşıma doğum günü hediyesi olarak aldım.

-O zaman buluştuğumuzda veririm.

Ürünü sipariş veren kişi, açık yüreklilikle konuşuyor:

-Şu aralar seninle buluşamayacağım. Diğer arkadaşımın doğum günü de yakın zamanda ve hediyesini vermem gerekiyor.

Aralarında bu konuşma geçmemiş gibi, ürünü yanlışlıkla teslim alan, esas sahibine göndermiyor, kendisinde kalıyor. Üstelik ürünü satın alan ona bu davranışının hatalı olduğunu söylediğinde de hatasını kabul etmek bir yana, yaptığını doğru buluyor. Böyle bir davranışta bulunan insan da kendisini dürüst diye tanımlıyor. Sizce ne kadar dürüst? Bu olayda yapılması gereken nedir? İlk önce yanlışlıkla gelen ürün, ister yabancı ister arkadaş ister en yakınlar olsun; gerçek alıcısı kim ise ona gönderilir veya o kişiye sorularak vereceği cevaba göre hareket edilir. Ürünü teslim alan çok beğenmişse ya kendisi de sipariş verir ya da ürünün sahibine, benim olmasını istiyorum, diye açıkça söyler. İnsanız, hata yaparız, bir anda boş bulunuruz, bunlar kabul edilebilir durumlardır fakat hatasını bile kabul etmiyor, kendini haklı görüyor ve özür dilemiyorsa yapacak bir şey, söyleyecek bir söz kalmıyor. Bir insana güvenmeniz için öncelikle çok dürüst olması, her konuda açık olması gerekiyor.

Yukarıda söylediğim gibi bir insana dürüst değil demek için o insanın ille de başkasının evinden eşya veya cüzdanından para çalması gerekmiyor. Birisine borç para verirsiniz fakat o, siz sormadığınız sürece paranızı vermez, istediğinizde de verecek durumda olmadığını söyler, hemen bir neden gösterir. Aslında parasının olduğunu bilirsiniz. Ya da kendi çıkarları için sizin iyi niyetinizi kullanması da dürüstlük olmuyor. Dürüst olabilmek için çok şeffaf olmak gerekiyor; açık ve net olmak. Bir sözün arkasında durmak dürüstlüktür. O söz yerine getirilemediğinde mutlaka bir açıklama yapılmalıdır.

Dürüstlük ahlak ve erdemliktir.

Ne şartlar olursa olsun insan her şeyden ve herkesten önce kendine karşı dürüst olmalı ve onu hiçbir zaman kaybetmemelidir. Dürüst olmayan her davranış negatif enerjiye dönüşür. Bu negatif enerji dönüp dolaşıp yine insanın kendisine zarar verir. Bugün günü kurtarıyorum sanır hâlbuki ektiği tohumu görmez.

Aslında insan, kendisine saygısı ve sevgisi olduğu sürece kendine ve etrafındakilere dürüst olur. Kendine sevgi ve saygısı olmayandan hiçbir şekilde dürüstlük beklemeyin.

Kendinizi hiçbir zaman farklı göstermeyin. Çünkü ruh her zaman gerçekleri gösterir.

Yazımı şu sözle noktalamak istiyorum:

“İnsan ne yaparsa kendine yapar.”

Ne yaşarsak yaşayalım hiçbir zaman dürüstlüğümüzü kaybetmeyelim. Hayat şartları için dürüstlüğümüzden vazgeçmeyelim.

Her şey gönlünüzce olsun!
Sevgi ve ışıkla kalın!..
Nurgül AYABAKAN
nurgul.ayabakan@gmail.com
Telif Hakkı©2021 Sevginin Işığı “Şifa”. Tüm Hakları Saklıdır.
Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://sevginin-isigi-sifa.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir.
 

4 yorum “GİZLENMİŞ DÜRÜST OLMAYAN DAVRANIŞLAR

  1. Gerçekten ibret dolu insanı düşünce içine iten güzel duyguları yaşaöamıza yönlendiren yazılarınız var yüreğinize sağlık.sevgiler saygilar…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir