“Bir kez temiz zihni anlayınca, bir daha asla kimsenin beynine çöp ve pislik doldurmasına izin vermeyeceksin!” Osho
Dadi Janki’nin seminerdeki anlatımı:
Zihni şifalandırmak.
Bedenim sağlıklı olmadığında nasıl endişelenmem?
Ağrıya verdiğimiz tepki, ağrının kendisi kadar sıkıntı yaratabilir – öyleyse iyileşmemize engel yaratmayacak şekilde bize yardımcı olması için, zihnimizi nasıl kullanacağımızı öğrenmemiz gerekir. Bir hemşire hem de bir hasta olarak uzun yıllar geçirdim ve iyileşme süresince sessizliğinin bilimle birlikte nasıl işe yaradığını gördüm.
Bedenimde olanlardan geri adım atarak zihin gücümü kullanabilirim. Onlara takılıp kalmak yerine, olanları gözlemleyerek olumsuz düşünce ve hislerden kendimi özgürleştirebilirim. Beni daha iyi-kötü değil-hissettirecek mutluluk, huzur ve fayda sağlayan his ve düşünceler yaratmaya dikkat ederim.
Kalbimde olup biteni bastırmamak önemlidir, bu şifaya sekte vurabilir. Sevgi ve dürüstlükle kalbimi dinleyeyim. Dürüstlük, yüzleşmem gereken durumlarla başa çıkmam için bana ruhsal güç verir. Kendim ve başkalarına için saf, olumlu düşünce ve iyi dileklere sahip olmaya devam edersem, bana da özen gösterirler, güç alırım, zihnim de güçlenir ve bu yolla bedeni iyileştirmeye yardımcı olurum.
Bazılarınız bana zamanın baskısını hissetmemize rağmen nasıl sakin kalınır diye sordu. Sakin kalabilmek için çok faydalıdır ve zihnin sakinliğini koruma pratiğini geliştirmek de mümkündür. “Zihnimin sakinliğini korumak istiyorum” düşüncesiyle, bu netlikle içinize dönün. Kendinize geçmişle ilgili düşünmek ve gelecek hakkında endişelenmek için izin vermeyin. Zihninizde geçmişe dair hiçbir şeyi tekrar etmeyin ve gelecek için istekler yaratmayın. Bu tür düşünceler geldiğinde onlara nokta koymayı öğrenin. Geleceğe ait korkular, endişeler, kaygılar yerine geleceğinizi hayırlı kılmak üzere kararlılığınız olsun. Sabır çok değerlidir-kendime karşı sabırlı olmak, diğerlerine karşı sabırlı olmak ve zamana karşı da sabırlı olmak.
Dadi JANKI
Bence zihnimizi susturmak, düşüncelerimize yön vermek özgürlüğe atılacak büyük bir adımdır.
Evet, zihni tabii ki hemen susturmak kolay değil. Düşünün ki, yıllarca hep zihin hiç susmamış sürekli yaşadığımız boyunca konuşur durmuş. Gün içinde hiç sessizce oturup zihnimizin iç durumunu ve kalitesine baktığımız oldu mu? Bir bakalım o konuşan zihnimizde neler geçiyor? Konuşulan zihnimize baktığımızda o anda ne gibi düşünceler geçiyor? Geçmiş ve gelecek ile neler geçip duruyor? Sadece izleyip hiçbir soru sormadan nasıl düşüncelerin geçtiğini gözlemleyelim. Baktığımızda ne kadar bize gereksiz düşüncelerin dolu olduğunu göreceğiz. Sürekli konuşan bir zihin sağlıklı bir bedene ve ruha sahip olamaz. Bu da Zihin-Beden-Ruh dengesini bozar. Stresin hayatımızda sürekli etkisinin olduğu bir dünya da yaşıyoruz. Hepimizin istediği şey, huzur ve huzurlu bir zihne sahip olmaktır. Zihnin besini düşüncelerdir. Bizleri huzurlu ya huzursuz yapan kendi düşüncelerimizdir. İnanın ki gün içinde zihnimize baktığımızda olumsuz düşünceler bizim enerjimizi tükettiğini ve zihnimizde gerilimi yaşattırdığını farkında oluruz. Olumlu düşünceler ise bizleri sağlamlaştırarak güç verir. Düşünce bir enerji, gözle görünmeyen frekanstır.
Zihin depomuzdaki bilgilerimiz bir hazine kutumuz gibidir. Salt zihnimizi kullanırsak sürekli düşüncelerimizin yaşamımıza yön vermesine izin verir ve doğal dengemizi bozabiliriz. Nasıl ki midemiz ve tüm organlarımız yediklerimizde beslenir ve güç kazanır ise, zihnimizde bilgilerle beslenir ve besinlerin akıl yardımıyla, düşüncelerinden alır. Fakat gereğinden fazla yemek yediğimizde bedenimiz nasıl alarm veriyorsa, zihnimiz de çok fazla beslendiğinde dengesi bozulur. Çok fazla çalışan ve çok konuşan bir zihin, zamanla zihinsel egosu güçlendirir. Unutmayalım ki, sadece zihnimizin aklı yok, ruhumuzun ve bedenimiz de aklı var. Onların gücünü hissetmenin en güzel yolu, zihnimizi susturup iç sesimizi dinleyebilmek.
Peki, zihnimizi nasıl mı susturacağız? Birçok yöntemler var uygulanabilecek; (Meditasyon, yoga, spor, dans, örgü örmek, resim yapmak, dua etmek, namaz kılmak vb.)
Benim yöntemim meditasyon, evet ben meditasyonu 2001 yılında ara ara yapmaya başlamıştım. 2013 yılından beri her gün düzenli olarak yapıyorum. Meditasyon, zihni susturup dışarıyla bağını kesmek, iç sesimizi duymak ve kaynağa bağlanmak demektir. Aynı zamanda meditasyon bilincimizin ve farkındalığımızın artmasında yardımcı oluyor. Sadece ruhsal olarak değil bilimsel açıdan da kanıtlanmıştır.
Yeni meditasyona başlayan kişiler başlar da zihni susturmak kolay olmadığını görecekler. Fakat günde en az 15 dk. yapabilmek ileri zamanlarda dakika kademeli olarak arttıkça o zaman zihnin nasıl sustuğunu hissedecekler.
Ben zihnimi boşaltamıyorum, yapamıyorum, odaklanamıyorum veya yapıyorum olmuyor diye bir şey söz konusu değil! Sadece sabır ve istikrar o kadar…
Zihinlerimizi temiz tutmak dileğiyle…
Her şey gönlünüzce olsun!
Sevgi ve ışıkla kalın!..
Nurgül AYABAKAN
nurgul.ayabakan@gmail.com
Telif Hakkı©2021 Sevginin Işığı “Şifa”. Tüm Hakları Saklıdır.
Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://sevginin-isigi-sifa.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir.
Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://sevginin-isigi-sifa.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir.