NEYE GÖRE ARKADAŞLIK? – 2

Sevgili okuyucularım, 3 Ekim 2023 Salı günü arkadaşlık kavramından neyi anlamamız gerektiği üzerine kaleme aldığım yazıma bugün de devam edeceğimi açıklamıştım. O yazıda gerçek arkadaşlığın ancak samimiyet üzerine kurulabileceğini, arkadaşlıklarda sorun olsa bile samimiyetle hatalarla yüzleşmenin mümkün olacağını belirtmiştim. Şimdi kaldığım yerden devam edeyim.

Gerçek sevgi ile menfaat sevgisi arasındaki farkı görebileceğiniz yerlerden biri de iş arkadaşlığıdır. İş yerinde gayret iyi olursunuz. İş gereği veya yine iş konusunda menfaat gereği sizi çok sevdiklerini, sizin yerinizin diğer arkadaşlarınızdan başka olduğunu söylerler ama ayrıldıktan sonra bir kere aramazlar. Nedenini sorarsınız bahaneler sıralarlar. Siz bütün iyi niyetinizle yine ararsınız ama onlar yine size dönüş yapmazlar. Bu örneği beklentiye girmek olarak yorumlarsak hata yapmış oluruz. Hayır, bu beklentiye girmek değil. Belki görüşmek istemiyor ama siz sorduğunuzda ayıp olmasın diye bunu samimi olarak dile getirmiyor. İşte tek taraflı bir arkadaşlık ilişkisi bana göre. Onun için bazen söyleyeceğimiz sözlere dikkat etmek, hakkını vermek gerekiyor. Bir insanla sırf “Seni seviyorum.” ya da “Senin hakkında olumsuz düşünmüyorum.” dediği için arkadaşlık yapılmaz.

Şimdi yaşadığım örneklere geçelim. 2009 yılında grup olarak ablamın arkadaşları ile tatile gitmiştim. O tatilde gözlemlerim ve sezgilerimle kimlerle arkadaşlık yapılacağını, insanların gerçek karakterleri ve kişiliğini gördüm. Tatilden döndükten sonra bir kişi ile hiç görüşülmedi. Ablam bile aradı geri dönülmedi. Sonra 2014 senesinde bir takım olumsuzluklar yaşadığı için buluştuk. Sonra görüşme başladı, arkadaşlık yapıldı ama bu kendi işleri, ihtiyacı içindi. Sonra da kesik kesik arkadaşlık devam etti. Bu insan siz aramasanız hiç aramaz. Siz sormasanız hiç sormaz ama sevdiğini, arkadaş olduğunu söyler. Oysa tatilden sonra aramamış, arandığı zaman cevap vermemiş, buluşmaya gelmemiş. Sonra bu insan kendi oğlunun düğününe ve torun kutlamasına gelinmesini ister. İnsan önce kendisi ile yüzleşir, “Ben ne kattım bu arkadaşlığa?” diye.

Bir önceki yazımda da dediğim gibi ruhlar uyuşmayabilir, karakterler, kişilikler uymayabilir ama buna rağmen yok “Seni bırakmam”, yok “Senin arkadaşınım, seni seviyorum.” denmez. Zaten o sevgi evrensel, ayrıca birisi kendini sevmiyorsa (benciller hariç) başkasını sevemez sadece o anda şu ince çizgiyi ayırt etmek gerekiyor kendisinin işleri hallolduğu, kendi mutlu olduğu için “Seni seviyorum.” der.

Arkadaşlıkta önemli olan maddiyattan ziyade manevi olarak yanında bulunmaktır.

Arkadaşınızı gerçekten seviyorsanız yaptığı olumsuz davranışı onun olmadığı ortamlarda dile getirseniz bile mutlaka yüzüne de söylemelisiniz. “Ben senin hakkında böyle konuştum çünkü o anda beni çok üzmüştün.” diye. İşte bu da arkadaşlıkta samimiyet açısından önemlidir.

Aynı zamanda siz arkadaşınıza karşı bir hata yapmışsanız, hatanızı anlayıp özür dilemeniz de gerçek sevgiyi gösterir. İlişkiniz kaldığı yerden devam eder.

Gerçek arkadaşlar birbirleri hakkında kimseyi konuşturmaz, susturur, böyle ortamlarda birbirlerini savunur. Arkadaşını üzene neden üzdüğünü sorar, ona karşı arkadaşını korur.

Arkadaşlıkta karşılıklı değer vermek vardır. Çünkü değer sevgiden kaynaklanır.

Yaşadığım bir başka örneği anlatayım. Grup olarak gittiğimiz seyahatte bir arkadaş kendine limonata söyledi. Diğer arkadaş “Limonatayı paylaşalım mı? Çünkü bir bardak bana fazla gelir.” dedi. Limonata söyleyen kişi de “Hayır.” dedi ve kendisine de söylemekten vazgeçti.

Arkadaşlık eğer paylaşmaksa sizden bunu rica eden arkadaşınızla paylaşırsınız, hoşunuza giderse bir tane daha söylersiniz. Ama hemen tepki gösteren hatta kendisi bile içmekten vazgeçen bir insanla ya da arkadaşla tatile tekrar gider misiniz? Eğer bencil değilseniz, kendinizi tanıyorsanız o insanın bencil ve huzursuz bir ruha sahip olduğunu görürsünüz. Veya cimri olduğunu iki ve üç kuruşun hesabını yapanlar. İşte her şey kendinizi tanımakla başlar. Yalnız kalmamak için veya karşı tarafa ayıp olacak diye düşünüp hayır demediğiniz için kendi kişiliğinize uygun olmayan kişilerle arkadaşlık yapıp tatile gitmeye kalkarsanız kendinizi üzmüş olursunuz.

Bir de kimlerle arkadaşlık yaptığınız önemlidir. Bazı insanlar çevre edinmek için ünlülerle arkadaş olmaya çalışır veya maddi durumları iyi olanlarla arkadaşlık yapar. Aslında kendi kişiliği ve karakterine ters insanlardır arkadaş olmaya çalıştıkları ama menfaati için buna katlanmayı seçer. Öyle davranan bir tanıdığım vardı, bir gün kendisine de söyledim. Belki farkındalık yaşar diye, “Her yönünü olumsuz bulduğun, sana uymadığını söylediğin hâlde niye yapıyorsun ki? Amacın yalnız kalmamak mı yoksa o insan ünlü ve zengin olduğu için çevresinden faydalanmak mı?” dedim.

Arkadaşlıkta en önemlisi vefadır. İnsan vefa bilirse arkadaşlığı sağlıklı sürdürebilir. Eğer menfaat olursa vefa olmaz. Vefa konusunu da zamanı gelince yazacağım.

İş yerinde öyle olur ya, birlikte çalıştığınız arkadaşınız yaşadığı olumsuzluklar yüzünde uzun bir izne çıkmak zorunda kalır. Siz yoğun olmanıza rağmen arkadaşınız işinden olmasın diye eleman talep etmez, onun yerine de fazladan çalışırsınız. Fedakârlık yaparsınız. Bu vefalı arkadaşlığa bir örnektir, burada gerçek sevgi vardır.

İnsan gerçekten kendini çok iyi tanımalıdır. Arkadaşlık kurarken bu arkadaşlığın nasıl sağlam yürüyeceğinden emin olmalıdır. Yalnız kalmamak için veya karşı tarafa ayıp olacak diye ya da size ne kadar çok seviliyorsun, çok arkadaşın var diyecekleri için size uygun olmayanlarla arkadaşlıklar yapmayın.

Bana göre arkadaşlık öyle uzaktan seni seviyorumlarla, kötülüğünü istemiyorumlarla sözde kalmış bir kavram değil.

Yeryüzünde yaşayan herkese arkadaş. Sosyal medya hesabınızda hiç görüşmediğiniz, bir “Merhaba.” demediğiniz insanlar var. Onlar da sizin arkadaşınız ama gerçekten arkadaşınız mı?

“Seni seviyorum.” deyip de farklı davranan insan arkadaş değil bana göre.

Birine kendinizle ilgili özel sırınızı veya yaşadığınız olumsuz bir olayı anlattığınızda bunları başka yerden duyuyorsanız o anlattığınız kişi arkadaşınız değildir. 

Arkadaşlık iki tarafın da arayıp sorması, sevinçte ve üzüntüde hayatı paylaşmaktır. Sevgi sadece hediye almak, yemek ısmarlamak, ihtiyaçlarınızı karşılamak değildir. Menfaat üzerine arkadaşlık yapılmaz. Arkadaşlık ruhların anlaşmasıdır, en önemlisi sevgiyi paylaşmaktır.

Her şey gönlünüzce olsun!
Sevgi ve ışıkla kalın!..
Nurgül AYABAKAN
nurgul.ayabakan@gmail.com
Telif Hakkı©2021 Sevginin Işığı “Şifa”. Tüm Hakları Saklıdır.
Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://sevginin-isigi-sifa.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir.
 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir