HAYATINIZA OLUMSUZ ETKİ EDEN KELİMELER -2

Sevgili okuyucularım, 17 Ekim 2023 Salı günü bu başlık altında ele aldığımız, kelimelerin gücü konusuna kaldığımız yerden devam edelim. Hatırlarsanız o yazıda kullandığımız kötü kelimelerin yarattığı negatiflikten söz etmiştik.

Negatif kelimeler kullanmanın hiçbir zaman faydası olmaz. O kelimeleri kullanarak belki bir an için kendinizi rahatlamış hissedersiniz ama maalesef dönüşü olumlu olmaz. Örneğin “Bunu daha iyi yapmak için daha çok emek vermen gerekiyor.” demekle, “Bunu yapman için kırk fırın ekmek yemen gerekiyor.” demek arasında çok fark var. İki cümleyi dikkatle düşünün. Hangisi size ne hissettiriyor?

Evinizde bir çiçek yetiştiriyorsunuz örneğin. Her gün o çiçeğe negatif konuşmalar yapın. Bakın bakalım o çiçek iki gün sonra ne olacak? Aynı şekilde diyelim evinizde hayvanınız var, ona da çiçeğe yaptığınız gibi kötü sözler söyleyin, hayvanın tavrı nasıl olumsuzlaşacak görün. İnsanız, tabii ki hata yaparız. Bazen bazı kelimeler bir anda ağzımızdan çıkar ama farkındalık olursa bir dahaki sefere söylemek istemeyiz. İşte bu da farkındalığın artmasıyla olabilir.

Salı günkü yazıda belirtmiştim. Size yanlış davranışta bulunan ya da kalbinizi kıranlar olabilir, o insanlara bile herhangi bir negatif kelime kullanmamak gerekiyor. Böyle bir durumda yapılması gereken o insana davranışının nedenini sorup öğrenmektir. Eğer olumsuz davranış ile karşılamış olduğunuzda karşı taraf direk suçlama ve olumsuz kelimeleri kullanmak yerine kendiniz ve o kişi ile yüzleşin. Örneğin birisi sizi bilerek üzmüşse o kişiye “Sen sevgiyi yeteri kadar bilmiyorsun”. “Çünkü sevgiyi bilmiş olsan beni üzmezsin.” ya da “Bana hakaret edemezsin, beni üzecek kelimeler kullanmazsın.” diyebilirsiniz. Ama bunun yerine “Zaten ailede de sevgi yokmuş sende mi olacak.” “Senin aileden çok görgüsüz” demek veya argo ya da onu küçük düşürecek kelimeler kullanmak negatif enerji yüklemek ve yüklenmektir.

Bir insana direkt “Karanlıktasın.” demek başka, “Bu konuda egonu devreye sokuyorsun.” demek başka. Düşünün, biri size karanlıkta olduğunuzu söylese ne anlarsınız? Ama egodan söz etse, aslında herkesin egosu olduğunu hatırlayıp “Bir nebze de olsa evet, doğru” dersiniz.

Benzer biçimde bir insana size direkt olarak “Sen kafayı yemişsin, bir psikoloğa git ya da psikiyatra görün, git bir yerlerde tedavi mi olacaksın ne yapacaksan yap, düzel öyle gel.” demesi başka, “Kendin bu sorunu çözemiyorsan bir yardım alabilirsin.” demesi başka hissettirir.

Aslında kullandığımız kelimeler bizi bilgeliğe doğru götürür. Çünkü farkına vararak değişim yaptığımız her gün biraz daha olgunlaşmış oluruz. O zaman da karşımızdaki insanlar ne kadar kırıcı veya negatif kelime kullanırsa kullansın sessiz kalır ya da onun gibi cevap vermeyiz. Böylece de negatif yüklerden uzaklaşırız.

Pazarda alışveriş yapan bir tanıdık bir gün şunu söyledi: “Ne salak adam, hiç dikkat etmeden ayağıma çarptı.” Ağzına bu kelimeler o kadar yer etmiş ki bir gün de apartman görevlisi hakkında “Söylüyorum, kafası hiç basmıyor, aptal. Yine aynı şeyi almış gelmiş.” gibi sözler sarf etti. Bu insanın kendi çocuğu da kendisine sevgi göstermiyor, çatışma hâlindeler. “Ben çocuğuma böyle davranmıyorum, sevgi ile yaklaşıyorum. O bana neden böyle davranıyor?” diyor. İşte, kendisi başkasına yaptığını çocuğunda yaşıyor. O insanlara yönlendirdiği negatif enerji çocuğunda kendini gösteriyor. Çünkü onların hakkında ister arkalarından konuşmuş ister yüzlerine söylemiş olsun, kullandığı kelimeler o negatifliğin kendisine dönmesine sebep oluyor. Eğer sevgi tam olmuş olsa kimseyi ayırt etmez, o kişiler hakkında güzel kelimeler kullanır. Pazardaki adama söylenmek yerine “Dikkatli olur musun ayağıma vurdun.” dese, apartman görevlisini “Sipariş ettiğim ürün bu değildi. Beni biraz daha dikkatli dinler misin? Hem sen yorulmamış olursun hem de ben sana bir daha anlatmamış olurum.” diye nazikçe uyarsa kendisine dönecek enerji de başka olur.

İş yerinde yanınızda çalıştırdığınız elemanınızdan memnun değilseniz sürekli “Senin kafan bir şey almıyor.” demek veya arkasında olumsuz konuşmak yerine işini düzgün yapması için güzel bir dille ne gerekiyorsa öğretirsiniz ya da işten çıkarırsınız. Hem yanında çalıştırıp hem de hakarete varan sözler söylemek hoş değil.

Eşler arasında da maalesef yaşandığını görüyoruz zaman zaman. Böyle bir durumda insanın önce kendisine saygısı sonra eşine saygısı kalmıyor. Bir de başkasının eşi veya sevgilisi hakkında düşünmeden kullanılan olumsuz kelimeler var. İşte, “Sen bu salağı nerede buldun?”, “Bu psikopatı çok mu aradın?”, “Bunun aptal aptal bakışları var.” “Bu insan ahlaksız” gibi alaycı ve kötü kelimeler kullananlar var. Kime göre aptal, kime göre salak? Böyle insanlar kendilerini çok mu akıllı, çok mu zeki sanıyorlar? Böyle bir ifade biçimi negatiflik yüklediği gibi kibre de giriyor ki o da negatif bir duygudur. Aynı zamanda hemen ahlaksız kelimesini yapıştırmak o kadar olumsuz ki bu ahlaksız kelimesine baktığımızda çok şeyleri kapsıyor. Onun için bilmeden ahlaksız demek çok yanlıştır. Ayrıca eşi için de başkasına ve kendi ailesine işte “Bunun hiç kafası basmıyor“. “Anlayışı çok kıt“  “Ailesi ve kendisinde çok boş insanlar“ Aslında burada kullandığı kelimeler kendine olan özsaygısı olmadığı için kullanıyor. Eğer kendine özsaygısı olmuş olsa eşinin ve ailesine böyle konuşmaz.

En başta başkasının tercih ettiği insan hakkında kimsenin yorum yapmaya hakkı yoktur. Ama diyelim ki kendisine fikri sorulmuş, illa ki bir şey söyleyecek o zaman “Ben bu kişiden pek iyi enerji alamadım. Tabii ki sen iyi enerji almış olabilirsin.” veya “Dikkatli olmanı isterim sonra üzülmeme için” ya da “Egoları biraz yüksek geldi” diyebilir. Çünkü bir kişi iyi enerji alamadı diye herkes de alamayacak değil ya da iyi enerji aldı diye herkes alacak değil. Sadece kullanacağımız kelimelerin olumlu olması gerekiyor.

Hayatımızda kullandığımız negatif kelimelere dair alışkanlıkları değiştirmek bizi bilgeliğe götürür. Bilgelikte pozitif olmak vardır, suçlamak, hakaret, kalp kıran kelimeler yoktur. Kullandığımız kelimeleri özenle seçmeye her geçen gün daha fazla dikkat ederek bu yolu yürümeliyiz ki sonra çevremizden hatta bizi yönetenlerden bu kelimeleri işittiğimizde suçlamayalım.

Birisine bir şey öğretmek isterseniz bunu olumlu kelimelerle yapabilirsiniz. Ama tek koşul olumlu kelimelerin aynı zamanda gerçek olmasıdır. Bir insan, hayatına neden girdiğinizi sorduğunda bunun açıklamasını yaparken bile onu rencide etmek yerine ne sebeple hayatına girdiğinizi söylemelisiniz. Örneğin eğer size insanlık olarak yanlış davranışta bulunmuş bir kişi ise bu soruyu soran, “Sana insanlığı öğretmek için.” demek yerine “Senin başkalarına veya bana yaptığın yanlış davranışı nasıl doğru davranışa dönüştüreceğini bulunman için girdim.” diyebilirsiniz.

Hepimiz insanız hatalarımız tabii ki olacak ama önemli olan farkına varıp bir daha yapmamak üzere değişimi başlatmaktır.

Her şey gönlünüzce olsun!
Sevgi ve ışıkla kalın!..
Nurgül AYABAKAN
nurgul.ayabakan@gmail.com
Telif Hakkı©2021 Sevginin Işığı “Şifa”. Tüm Hakları Saklıdır.
Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://sevginin-isigi-sifa.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir.
 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir