Sevgili okuyucularım, 19 Eylül 2023 Salı günü yazdığım yazıda, hatalarının arkasında durmak konusuna bugün devam edeceğimi belirtmiştim. O yazımda, insanın hata yaparak büyümesinin doğallığından söz etmiş, önemli olanın bu hataları kabullenmek olduğunu, inkârın olumsuz bir karma yaratacağını vurgulamıştım. Şimdi aynı konuya yine örneklerle devam edelim.
Diyelim ki evinizi temizleyen yardımcınız, çalışırken bir eşyanızı kırdı. İşinden olacağını veya kırılanın yerine yenisini almak zorunda kalacağını düşünerek yalan söylemeye veya inkâr etmeye kalkarsa samimiyet ve dürüstlük olmaz. Neden dürüst davranmadığını sorduğunuzda “Kötü niyetim yok ama işsiz kalacağım korkusuyla inkâr ettim, dikkat ederim bir daha yapmam” diyerek sadece günü kurtarır. Yapılan her olumsuz davranışın karma yaratacağının farkında değildir. Fakat tabii ki yalan her zaman ortaya çıkar. Belki o evde bir daha yapmaz ama bir gün hiç yapmayacağı bir hatayı başka evde yapar ve evin sahipleri fark eder. Böylelikle kendisine başka türlü zarar vermiş olur ama geçmişte kendi yaptığının farkında olmadığı için direkt karşı tarafı suçlar. Çünkü zamanı geldiğinde karma, olumlu ve olumsuz verdiğini alır.
Bir başka örneğe geçelim. Bir restorana gittiniz. Yemek beklediğiniz gibi gelmedi. Durumu ilettiğiniz restoranın şefi, müşteri kaybetmeyi, para kaybetmeyi göze alamadığı için “Benim haberim yok. Olsa böyle olmazdı.” der. Hâlbuki gelen yemekten onun da haberi vardır ama başka türlü davranarak hatayı başkasının üstüne yüklemiş oluyor. Oysa olumsuz karma yarattığının, kendisinin de bir gün bunu yaşayacağının farkında diğer deyişle bu bilinç seviyesinde olsa ve müşteriye dürüst davransa karmayı olumluya döndürecektir.
İki sene önce cep telefonumun tamirini yaptırırken esnafın fark ettiğim hatasını kendisine söylediğimde kabul etmemiş “Yok. Siz yanlış değerlendiriyorsunuz.” demişti. Ben de “Peki. Ama bu size olumsuz olarak döner unutmayın. Dürüst davranıp yaptığınız hatayı kabul edin.” diye yanıt vermiştim. Bundan bir buçuk ay önce bir arkadaşım o esnafın müşteri kaybı yaşadığını söyledi. Esnaf yarattığı karmanın sonucunu yaşamış oldu.
Buna benzer yaşadığım çok örnek verebilirim. Böyle insanlar kendilerini hep dürüst olarak görürler hep de doğru iş yaptıklarını, mükemmel, hatasız olduklarını düşünürler. Bunun altında yatan kibir duygusudur. Kimseyi beğenmez, kendi yaptıklarının doğru ve mükemmel olduğuna inanırlar. Mükemmel olmadıklarının farkında olsalar değişim yapacaklar belki ama kibirlerine yenilirler.
Böyle insanlara iş hayatında, özel ve sosyal hayatınızda bir yere kadar yer verirsiniz. Sonra kendileriyle ilgili farkındalıkları olmadığı için hiçbir olumsuz düşünce ve duygu duymadan sevgi ile hayatınızda çıkarırsınız. Çünkü bilirsiniz ki böyle insanlar sürekli hatalarını inkâr edecekler ve siz onlara hatalarını göstermekten yorulacak, o enerjiyi harcamayacaksınız.
Bazen de söyledikleri ile davranışları aynı olmayan insanlarla karşılaşırsınız. Sürekli inkâr ederler, “Ben öyle söylemedim, sen yanlış anladın.” derler. Sizin de hayatınızda çok olmuştur bir insanın yüzüne gülüp arkasından olumsuz konuşan riyakâr, samimiyetsiz insanlar.
Bir olaya şahit olmuştum. Bir arkadaşımın arkadaşı ilk kez bir araya geldiği ve sadece altı saat gördüğü bir kişi hakkında olumsuz konuşmalar yaptıktan sonra ertesi gün o kişinin sosyal medyada paylaştığı seyahat mesajının altına “İyi yolculuklar tatlım.” diye yorum yazdı. Şimdi bu ne perhiz ne turşu; o kişinin arkasından davranışlarını takdir etmediğini söyle, sonra bunu yaz. Söylediği ile yaptığı davranış bir mi? O insan da “Beni seviyor. Bak, güzel şeyler yazmış.” diyecek. Bu örnek bize davranışı ile sözü bir olmayan kişide büyük sevgisizlik hissi olduğunu, beğenilmek, sevilmek ihtiyacı olduğunu gösteriyor. Tabii ki beğenilmek güzel bir duygu ama doğru davranış gösterdiğinde beğenilmek güzeldir. Kendinde bu eksikliği farkındalıkla görüp uyanışa geçtiğinde bu karanlık yönünü şifalandırmış olacak. O zaman, söylediği ile yaptığı davranış aynı olacak. O zaman karşı tarafa güven vermiş ve samimi gelmiş olacak. İşin kötüsü bu riyakâr davranışıyla aldatma enerjisi veriyor, kendine olumsuz karma oluşturuyor. Çünkü onaylamadığı bir kişiye böyle yazarak onu aldatmış oluyor.
Bu nedenle hayatımızın temel amaçlarından biri yaptığımız hataların farkında olup bunlarla yüzleşerek karanlık yönlerimizi ışığa dönüştürmek olmalı. Yoksa her hata kendimize zarar verir, bu kandırmalarımızın hepsi kendimize döner. Karşı tarafa sadece samimiyetsiz ve güvensiz bir intiba bırakırız.
Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://sevginin-isigi-sifa.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir.