SRİ LANKA SEYAHATİ-13 (05/12/2024-13/12/2024)
Galle’den sonra Balapitiya’ya geçtik. Balapitiya’da tekne gezisiyle Madu Nehri’nin doğal güzelliklerini keşfe çıktık.
Bu tekne gezisinde Ada’nın en ünlü bitkisi olan tarçının nasıl çubuk olarak ortaya çıktığına ve toz hâline geldiğine tanıklık ettik. Tarçın ağaçları, nehirdeki gezimiz boyunca bize eşlik etti.
Aslında tarçın endüstrisi yerel halk için balıkçılık dışındaki ana gelir kaynağı. Turistik bir bölgede tarçın satın almak, dükkânlardan satın almaktan daha ucuz değil. Ancak, ziyaret ettiğiniz bir yerden taze ve yüksek kaliteli tarçın veya tarçın yağı alacağınızdan emin olabilirsiniz. Çünkü dünyanın tam da bu bölgesinde gerçek ve en iyi tarçın yetiştiriliyor.
Sri Lanka’nın Galle Bölgesi’ndeki Balapitiya kasabasına yakın olan Madu Ganga, çeşitli cazibe merkezleri nedeniyle tekne safarileri için popülerliği yıldan yıla artan bir yer. “Madu Nehri” anlamına gelen “Madu Ganga” adı, “Maduganga” veya “Madhu Ganga” olarak da yazılıyor.
Maduganga aynı zamanda Sri Lanka’nın en büyük mangrov bataklığı. Birçok balık ve sürüngen türüne ev sahipliği yapıyor. Okyanusa daha yakın, ancak daha güneyde bulunan ve iki doğal kanalla Madu Nehri’ne bağlanan daha küçük Randombe Gölü ile birlikte, 300’den fazla bitki türü ve yaklaşık 250 omurgalı hayvan türünün yaşadığı Madu Ganga Sulak Alanı’nı oluşturuyor.
Zengin biyolojik çeşitliliği nedeniyle Madu Ganga, sulak alanların korunması ve sürdürülebilir kullanımı için uluslararası bir anlaşma olan Uluslararası Ramsar Sulak Alanlar Sözleşmesi kapsamında listelenmiştir. Sulak Alanlar Sözleşmesi, 1971’de imzalandığı İran’ın Ramsar şehrinden adını alıyor.
Göle bazen lagün de deniyor. Ancak bu bir nehir lagünü; su sadece hafif acımsı, okyanusa açılan deniz suyu lagünleri kadar tuzlu değil. Bu nedenle Madu Ganga yine de tatlı su gölü olarak adlandırılabilir.
Sri Lanka’nın güneybatı kıyısında sadece iki gerçek deniz suyu lagünü bulunuyor, bunlar Kalutara ve Bentota’dır. Diğer tüm sözde lagünler okyanusa geniş açıklıklarla değil, akan dar nehirlerle bağlı. Kolombo ve Galle arasında hafif tuzlu nehir lagünlerinden oluşan bir zincir bulunuyor; bunlar Moratuwa’daki Bolgoda Gölü, Owinka Gölü, Dedduwa Gölü, Madu Ganga, Madampe Gölü, Hikaduwa Ganga ve Ratgama Gölü’dür ve Madu Ganga bunların en büyüğüdür.
Kalın mangrov bitki örtüsü Madu Ganga Gölü’nün hemen hemen tüm kıyılarında ve özellikle adacıklarında yaygın olarak göze çarpıyor. Tekne geziniz sırasında orman tünellerinin gölgeliği altından süzülen bir mangrov çalılığının üzerinden en az iki kez geçmelisiniz. Mangrov ormanı 60 hektardan fazla alanı kaplıyor. Bu alanda 14 mangrov türü bulunuyor. Madhu Ganga’daki dikkat çekici özelliklerden biri de Sinhalese halkı tarafından “Rathamilla” olarak adlandırılan tipik bir mangrov türü olan Lumnitzera Littorea. Bu, “siyah mangrov” olarak bilinen cinsin bir türü. İngilizce ismine rağmen, yoğun kırmızı renkte güzel çiçekleri var. Sinhala adı olan “rathu” da zaten kırmızı rengi ifade ediyor.
Madu Ganga, yılanlar, kertenkeleler ve timsahlar olmak üzere 31 sürüngen türüne ev sahipliği yapması nedeniyle yüksek ekolojik öneme sahip. Madu Ganga Sulak Alanı’nda ayrıca 50’den fazla kelebek türü ve 25 tür yumuşakça yaşıyor. Dar ağızlı kurbağalar, su kurbağaları ve ağaç kurbağaları da dâhil olmak üzere Sri Lanka’nın amfibi türlerinin yüzde 20’si burada bulunuyor.
Sri Lanka’da çok sayıda büyük göl var, ancak bunlar antik ve modern zamanlarda sulama amaçlı insan yapımı göller. Madu Ganga ise Sri Lanka’nın en büyük doğal gölü. Madu Ganga Gölü kuzeyden güneye 5 kilometre uzunluğunda ve yaklaşık 10 kilometrekarelik bir alanı kaplıyor. Fakat bu alanın yalnızca yüzde 80’i açık su yüzeylerinden oluşuyor.
Yerliler, antik zamanlarda 32 veya 64 adacık daha olduğuna inanıyor, ancak zaman içinde bazıları sular altında kalmış ve kaybolmuş. Aslında hem “32 Ada” hem de “64 Ada” Madu Ganga Gölü için tanıtım amaçlı isimler olsa da gerçekte farklı boyutlarda 25 adacık var, bunlardan 15’i önemli bir kara kütlesine sahip. Bazıları yerleşimli olan adaların çoğu yalnızca orman ve çalılarla kaplı.
Aslında göl, muson yağmurları sırasında su depolayarak taşkın kontrolüne yardımcı oluyor. Tekneyle seyahat ederken, gölde karabataklar size eşlik ediyor, bir adanın kıyıları boyunca yürürken, balıkçılları da görme şansınız yüksek.
Madu Ganga, aynı zamanda harika bir kuş gözlemciliği alanı olarak da öne çıkıyor. Madu Ganga Sulak Alanı’nda toplamda yüzden fazla kuş türünün yaşadığı tespit edilmiş durumda.
Yemyeşil manzara, tropikal bir nehir resim kitabından çıkmış gibi.